yeniliklerin farkına varır

yeniliklerin farkına varır teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yeniliklerin farkına varır realizes innovations

yeniliklerin farkına varır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
farkına varır becomes aware that
farkına varır takes notice
birkaç kişi farkına varır few people realize
bilginin farkına varır becomes aware of information
farkına varır shall realize
farkına varır varmaz as soon as i realise
bir gerçeğin farkına varır becomes aware of a fact
farkına varır varmaz as soon as we are aware
farkına varır makes realize
ilk farkına varır first becomes aware
farkına varır ki it becomes aware that
onun farkına varır makes her realize
farkına varır varmaz as soon as they become aware
aksi halde farkına varır otherwise becomes aware
farkına varır varmaz as soon as he becomes aware
farkına varır varmaz as soon as you realize
herkesin farkına varır he realizes that everyone
öğretmenler farkına varır teachers realize
satıcı farkına varır the seller becomes aware
seni gerçekten tanıyanlar farkına varır those who really get to know you realize
herhangi bir durumun farkına varır becomes aware of any circumstance
farkına varır it bears notice that
er ya da geç farkına varır sooner or later realizes
yeniliklerin ön saflarında at the forefront of innovation
yeniliklerin ilerlemesi advancement of innovations
yeniliklerin alımı uptake of innovation
yeniliklerin piyasaya sürülmesi market uptake of innovations
yeniliklerin tanıtılması introducing innovations
yeniliklerin ev sahibi host of innovations
yeniliklerin değerlendirilmesi assessing innovations
yeniliklerin yayılması dissemination of innovations in
yeniliklerin kenarında at the edge of innovation
yeniliklerin ardından following innovations
yeniliklerin keşfi discovering innovations
yeniliklerin rolü role of innovations
yeniliklerin harmanlanması blending innovation
yeniliklerin katalizlenmesi catalyzing innovations
yeniliklerin işareti the sign of innovation
yeniliklerin benimsenmesi adoption of innovations
varır concludes
varır varmaz as soon as you arrive
varır varmaz as soon as we arrive
zamanında varır arrives on time
o sonucuna varır he concludes that
bir sonuca varır comes to a conclusion
olay yerine varır arrives on the scene
bir anlaşmaya varır reaches an agreement
noktada varır arrives at the point
erken varır arrives early
uzlaşmaya varır reaches settlement