| bağımsız olarak entegre |
integrated into standalone |
bağımsız olarak entegre terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| bağımsız olarak ayrı bir organ olarak hareket etmek |
act independently as a separate organ of the |
| dikeysel olarak entegre |
vertically integrated |
| dikey olarak entegre şirket |
vertically integrated company |
| tam olarak entegre |
fully integrated with |
| dikey olarak entegre işlemler |
vertically integrated operations |
| tamamen dikey olarak entegre |
fully vertically integrated |
| fonksiyonel olarak entegre |
functionally integrated |
| dikey olarak entegre şirketler |
vertically integrated companies |
| entegre olarak monte edilmiş |
integrally mounted |
| dikey olarak entegre iş modeli |
vertically integrated business model |
| dikey olarak entegre firma |
vertically integrated firm |
| tam olarak entegre |
integrate fully |
| entegre olarak |
as integrated |
| dikey olarak entegre üretici |
vertically integrated manufacturer |
| dikey olarak entegre üretim |
vertically integrated production |
| estetik olarak entegre |
aesthetically integrated |
| entegre bir parça olarak |
as an integrated part |
| entegre bir bütün olarak |
as an integrated whole |
| klinik olarak entegre |
clinically integrated |
| isteğe bağlı olarak entegre |
optionally integrated |
| dikey olarak entegre iş |
vertically integrated business |
| doğal olarak entegre |
naturally integrated |
| tipik olarak entegre |
typically integrated |
| dikey olarak entegre |
vertically integrated with |
| entegre ekipler olarak |
as integrated teams |
| bir bütün olarak entegre |
integrated as a whole |
| standart bir özellik olarak entegre edilmiş serbest tekerlek cihazı önler |
freewheel device integrated as a standard feature prevents |
| dikey olarak entegre ağlar |
vertically integrated networks |
| optimal olarak entegre |
integrated optimally |
| yerel olarak entegre |
locally integrated |
| dikey olarak entegre enerji şirketi |
vertically integrated energy company |
| dikey olarak entegre aktivite |
vertically integrated activity |
| bir parçası olarak entegre |
integrate as a part of |
| dikey olarak entegre tarım işlemleri |
vertically integrated farming operations |
| rutin olarak entegre |
routinely integrated |
| standart olarak entegre |
integrate as standard |
| dikey olarak entegre edilmiş yetenekler |
vertically integrated capabilities |
| boyutsal kabartmalar, metal ikonlar ve heykelsel olarak entegre |
dimensional reliefs, metal icons and sculpturally integrated |
| ek olarak entegre |
additionally integrated |
| entegre olarak kumaşa dokunmuş |
integrally woven into the fabric of |
| entegre olarak kabul edilir |
considered as integrated |
| çoklu bağımsız olarak hedeflenmiş yeniden giriş aracı |
multiple independently targeted re-entry vehicle |
| istatistiksel olarak bağımsız |
statistically independent |
| bağımsız olarak sahip olunan |
independently owned |
| bağımsız olarak |
independently from |
| hatadan bağımsız olarak |
regardless of fault |
| finansal olarak bağımsız |
financially independent |
| birbirinden bağımsız olarak |
independently of each other |
| bağımsız olarak sahip olunan ve işletilen |
independently owned and operated |
| gerçeğinden bağımsız olarak |
regardless of the fact that |