her şeyi şekillendirir

her şeyi şekillendirir teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
her şeyi şekillendirir it shapes everything

her şeyi şekillendirir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
her şeyi söyleyen her şeyi dans eden all-singing all-dancing
her şeyi ye ve her şeyi ye eat anything and everything
şekillendirir it shapes
geleceği şekillendirir shapes the future
yolu şekillendirir shapes the way
şekillendirir shapes our
fikirleri şekillendirir shapes ideas
bir daire şekillendirir shapes a circle
politikaları şekillendirir shapes policies
anlayışımızı şekillendirir shapes our understanding
kimliklerini şekillendirir shapes their identity
politika şekillendirir shapes policy
geri şekillendirir finances back in shape
kendini şekillendirir shapes itself
evrimi şekillendirir shapes the evolution
kim olduğumuzu şekillendirir shapes who we are
duygular şekillendirir shapes emotions
insanların yaşamını şekillendirir. shape people's lives.
bu algıları şekillendirir that shape perceptions
sonuçları şekillendirir shapes outcomes
şekillendirir shapes your
şekillendirir does it shape
kalite geleceği şekillendirir quality shapes the future
hayatı şekillendirir shapes the life
şekillendirir ve geliştirir shapes and develops
şekillendirir demir shapes iron
tarımı şekillendirir shapes agriculture
geleceğini şekillendirir shapes its future
formu şekillendirir shapes the form
algımızı şekillendirir shapes our perception
manzaramızı şekillendirir shapes our landscape
aktif olarak geleceği şekillendirir actively shape the future
her şeyden üstün olacak ve her şeyi geçersiz kılacak shall be paramount and shall override anything
her şeyi saran all-embracing
her şeyi tut hold everything
önüne gelen her şeyi yıkan güç juggernaut
her şeyi yapabilme omnipotence
her şeyi bilme omniscience
her şeyi bilen omniscient
her şeyi karıştırdın stir things up
her şeyi bilen all-knowing
her şeyi dikkate alarak taking everything into account
her şeyi öğren learn all about
her şeyi gören all-seeing
bana her şeyi söyle tell me everything
verilen her şeyi almak take anything for granted
mümkün olan her şeyi yap do everything possible
her şeyi ver give everything
her şeyi dikkate almak taking everything into consideration
her şeyi hallet get everything done