vaat edilen faydayı sağlamak

vaat edilen faydayı sağlamak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
vaat edilen faydayı sağlamak deliver the promised benefit

vaat edilen faydayı sağlamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
en büyük faydayı sağlamak produce the greatest benefit
en büyük faydayı sağlamak yield the greatest benefit
azami faydayı sağlamak subject to the maximum benefit
vaat edilen hediye promised gift
vaat edilen artışlar promised increases
vaat edilen iadeler promised returns
vaat edilen teslim tarihi promised delivery date
vaat edilen hedefler promised goals
vaat edilen verim promised yield
vaat edilen para money promised by
vaat edilen kurtarıcı promised savior
vaat edilen sonuç promised result
vaat edilen bilgiler the promised information
vaat edilen reformlar promised reforms
vaat edilen nakit akışı promised cash flow
vaat edilen raporu report promised
vaat edilen belgeler the promised documents
vaat edilen kapak promised cover
vaat edilen tesisler promised facilities
bağlanacak ve faydayı sağlayacak will bind and inure to the benefit
bağlanmak ve faydayı istemek bind and inure to the benefit
faydayı en üst düzeye çıkarmak maximise the benefit
azami faydayı elde etmek gain the maximum benefit
faydayı dengelemek balance the benefit
türünden maksimum faydayı elde etmek derive maximum benefit from
en büyük faydayı elde etmek derive greatest benefit
azami faydayı elde etmek achieve the maximum benefit
potansiyel faydayı tartmak weigh potential benefit
bu faydayı vermek granting this benefit
en büyük faydayı sağlar yields the greatest benefit
ortak faydayı reddedecek will redound to the common benefit
en büyük faydayı almak draw the greatest benefit
azami faydayı almak draw the maximum benefit
bu faydayı azaltmak decrease this benefit
ömür boyu finansal faydayı maksimum yok there are no lifetime financial benefit maximums
en fazla faydayı kazanmak to gain the most benefit
en büyük faydayı elde et get the greatest benefit
aşırı vaat over-promised
vaat ederek pledging
vâât plight
vaat edilmiş topraklar promised land
umut vaat kadar up-and-comer
vaat etmek make a pledge
gelecek vaat eden promising future
gelecek vaat eden uygulamalar promising practices
uzun zamandan beri vaat long-promised
ödeme vaat ediyor promises to pay
temsil veya vaat representations or promises
gelecek vaat eden teknolojiler promising technologies
gelecek vaat eden yön promising direction