| doğal afetlere maruz kalıyor |
are exposed to natural disasters |
doğal afetlere maruz kalıyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| doğal afetlere maruz kalma |
exposed to natural disasters |
| doğal afetlere maruz kalır |
are subject to natural disasters |
| doğal afetlere maruz kalma |
exposure to natural disasters |
| doğal afetlere açıklık |
vulnerability to natural disasters |
| doğal afetlere dayanıklılık |
resilience to natural disasters |
| doğal afetlere dayanabilir |
withstand natural disasters |
| doğal afetlere duyarlı |
susceptible to natural disasters |
| birçok doğal afetlere |
to many natural disasters |
| doğal afetlere eğilimli |
is prone to natural disasters |
| doğal afetlere cevap vermek |
respond to natural disasters |
| doğal afetlere ilişkin farkındalığı artırmak |
raise awareness of natural disasters |
| doğal afetlere karşı koruma |
protection against natural disasters |
| doğal afetlere eğilimli |
are prone to natural disasters |
| doğal afetlere eğilimli |
prone to natural hazards |
| doğal afetlere karşı özellikle savunmasız |
particularly vulnerable to natural disaster |
| doğal afetlere dayanıklı |
resilient to natural disasters |
| doğal afetlere hazırlanmak |
prepare for natural disasters |
| doğal afetlere karşı tamponlar |
buffers against natural hazards |
| doğal afetlere karşı hafifletmek |
mitigate against natural disasters |
| doğal afetlere açık |
vulnerable to natural disasters |
| afetlere müdahale |
response to disasters |
| afetlere dayanmak |
withstand disasters |
| afetlere hazırlık |
disasters preparedness |
| afetlere tahsis edilen fonların denetiminde görev gücü ve |
task force on the audit of funds allocated to disasters and |
| afetlere dayanıklı toplumlar |
disaster resilient societies |
| afetlere dönüşmek |
turn into disasters |
| afetlere karşı koruma |
guard against disasters |
| afetlere dayanıklı şehirler |
disaster-resilient cities |
| afetlere yatkınlık |
susceptibility to disasters |
| afetlere katlanmak |
endure disasters |
| afetlere hazırlanmak |
prepare for disasters |
| afetlere karşı |
against disasters |
| maruz kalıyor |
are exposed |
| maruz kalıyor |
is exposed |
| maruz kalıyor |
it is exposed |
| çocuklar maruz kalıyor |
children are exposed |
| kemik maruz kalıyor |
bone is exposed |
| bir pazara maruz kalıyor |
are exposed to a market |
| tekrar tekrar maruz kalıyor |
is repeatedly exposed |
| sektöre maruz kalıyor |
has exposure to the industry |
| sise maruz kalıyor |
are exposed to mist |
| elementlere maruz kalıyor |
are exposed to the elements |
| maruz kalıyor |
are being exposed |
| % 40 oranında bir azalmaya maruz kalıyor |
is subject to a 40% reduction |
| bir insan maruz kalıyor |
a person is exposed |
| çifte vergilendirmeye maruz kalıyor |
are exposed to double taxation |
| yemek borusu maruz kalıyor |
esophagus is exposed |
| likidite problemlerine maruz kalıyor |
undergoes liquidity problems |
| tehlikelere maruz kalıyor |
is subject to hazards |
| bu nedenle maruz kalıyor |
are therefore exposed |