öğrencinin kaydolmayı istediği veya kaydetmeyi düşündüğü

öğrencinin kaydolmayı istediği veya kaydetmeyi düşündüğü teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
öğrencinin kaydolmayı istediği veya kaydetmeyi düşündüğü in which the student seeks or intends to enroll

öğrencinin kaydolmayı istediği veya kaydetmeyi düşündüğü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
istediği zaman istediği zaman at any time requested by
kaydolmayı reddet decline to register
kaydolmayı düşün consider signing up
eğer kaydolmayı seçersen if you elect to enroll
kaydolmayı seçtim i chose to enroll
kaydolmayı amaçlayan aimed to enroll
kaydolmayı unutma don't forget to register
kaydolmayı seçtiğiniz için teşekkür ederiz thank you for choosing to register
kaydolmayı reddetti refused to register
kaydolmayı kabul et agree to enroll
kaydolmayı planlıyor plans to enrol
kaydolmayı etkinleştirdi has enabled to enroll
kaydetmeyi bırak stop recording
kaydetmeyi resaving
kaydetmeyi etkinleştir enable saving
lütfen kaydetmeyi unutmayın please remember to save
kaydetmeyi düşün consider saving
herhangi bir havaleyi kaydetmeyi reddetme decline to register any transfer
kaydetmeyi onayla confirm saving
kaydetmeyi onayla confirm save
otomatik kaydetmeyi etkinleştir enable autosave
kaydetmeyi mümkün kılmak make it possible to save
kaydetmeyi amaçlayan are intended to save
kaydetmeyi unutma do not forget saving
kaydetmeyi tercih et prefer saving
kaydetmeyi devre dışı bırak disable the saving
o kaydetmeyi dene run o save
sadece kaydetmeyi unutma just remember to save
kaydetmeyi düşünmelisiniz should consider saving
kaydetmeyi unutma do not forget to save
kaydetmeyi unutma. don't forget to save.
her öğrencinin bir ders kitabı veya öğretim materyali olması, that each pupil has a textbook or instructional materials, o
ne düşündüğü söyle let me know what you think
uygun olduğunu düşündüğü gibi as it thinks fit
uygun olduğunu düşündüğü gibi as it may think fit
düşündüğü gibi as it considers
düşündüğü gibi as he thought
yöneticilerin uygun olduğunu düşündüğü gibi as the directors think fit
uygun olduğunu düşündüğü gibi as he thinks fit
ne hakkında düşündüğü what he thought about
herkesin düşündüğü kadar than anyone thought possible
uygun olduğunu düşündüğü gibi as he thinks proper
ne düşündüğü what he thought
uygun olduğunu düşündüğü gibi on such terms as they think fit
biri hakkında düşündüğü zaman when one thinks about
düşündüğü gibi as she thinks
düşündüğü yer where he thinks
onlar düşündüğü which they considered
insanların ne düşündüğü what people thought
bütün düşündüğü all she thought about