bir liste hazırlar

bir liste hazırlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir liste hazırlar draws up a list

bir liste hazırlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir liste hazırlar ve yayınlar shall draw up and publish a list
son bir liste hazırlar draws up a final list
beyaz liste veya kara liste whitelist or blacklist
kara liste ve beyaz liste blacklisting and whitelisting
bir üs hazırlar prepares a base
bir eylem planı hazırlar draws up an action plan
bir konu listesi hazırlar shall draw up a list of subjects
eğitim çocuğu aktif bir yetişkin yaşamına hazırlar. education shall prepare the child for an active adult life i
bir yatırım planı hazırlar ve periyodik olarak gözden geçirir shall draw up and periodically review an investment plan
bir plan hazırlar prepares a plan
için hazırlar prepares for
yardım etmek için hazırlar are available to help
finansal tabloları endişe verici şekilde hazırlar prepares financial statements on a going concern basis
rapor hazırlar shall draft a report
yardım etmek için hazırlar are on hand to help
ödemeye hazırlar they are willing to pay
tutanağı hazırlar shall draft the minutes
yere hazırlar prepares the ground
tamamen hazırlar are fully present
kim hazırlar who prepares
o hazırlar she prepares
için zemin hazırlar lays the groundwork for
tamamen hazırlar are fully prepared
akşam yemeği hazırlar prepares dinner
hazırlar mı does prepare
hangi hazırlar which prepares
başlatmak için hazırlar prepares to launch
rapor hazırlar files a report
bu onu hazırlar which prepares her
teknik belgeleri hazırlar prepare the technical documentation
gerekli tüm belgeleri hazırlar. will prepare all the documentation required.
büyüme için hazırlar are poised for growth
çocukları hazırlar prepares the children
onları iyi hazırlar prepares them well
kendini hazırlar prepares herself
çocukları hazırlar gets the children ready
o lezzetli hazırlar she prepares delicious
onu hazırlar gets her ready
sözleşmeleri hazırlar draws up the contracts
kasırga sezonu için hazırlar prepares for hurricane season
onun için hazırlar prepares for his
için zemin hazırlar establishes the grounds for
hazırlar are prep
böylece hazırlar so that they are ready to
katkıda bulunmaya hazırlar they stand ready to contribute
başvuru hazırlar ve gönderir will prepare and submit applications
olmak için hazırlar are ready waiting to be
sunar, sunulması gerekenler veya bilgiyle hazırlar presents, causes to be presented, or prepares with knowledge
gündemi hazırlar prepares the agenda
öğrencileri iyi hazırlar prepares students well