herhangi bir gerçeğin farkında

herhangi bir gerçeğin farkında teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
herhangi bir gerçeğin farkında is aware of any facts

herhangi bir gerçeğin farkında terimi için benzer kelimeler ve anlamları
gerçeğin farkında aware of the fact
gerçeğin farkında are aware of the fact
gerçeğin farkında olmak be aware of the fact
gerçeğin farkında değil unaware of the fact
bu gerçeğin farkında değil unaware of this fact
gerçeğin farkında is aware of the fact
gerçeğin farkında made aware of the fact
gerçeğin farkında aware of reality
gerçeğin farkında olmalı should be aware of the fact
bu gerçeğin tamamen farkında entirely aware of this fact
gerçeğin farkında very aware of the fact
gerçeğin farkında olman make you aware of the fact
gerçeğin farkında değilsin are not aware of the truth
gerçeğin farkında well aware of the fact
gerçeğin farkında cognizant of the fact
gerçeğin oldukça farkında quite aware of the fact
gerçeğin farkında değildim i was unaware of the fact
gerçeğin farkında olmak being aware of the fact
herhangi bir gerçeğin varlığı the existence of any fact
herhangi biri, herhangi bir yerde, herhangi bir zamanda anyone, anywhere, at any time
farkında oldukları herhangi bir bilgi any information of which they become aware
olmak üzere olduğunu gösteren herhangi bir işaretin farkında olmaya çalışın try to be aware of any signs that show he's about to become
farkında olan herhangi bir çalışan any employee who becomes aware
herhangi bir risklerin farkında is aware of any risks
herhangi bir delilin farkında değil not aware of any evidence
herhangi bir niyetin farkında değil are not aware of any intention
tek bir gerçeğin kaynağı single source of truth
gerçeğin bir versiyonu one version of the truth
gerçek olmayan bir gerçeğin beyanı untrue statement of a material fact
maddi bir gerçeğin of a material fact
bir gerçeğin of a truth
gerçeğin bir sonucu olarak as a result of the fact
bu gerçeğin bir sonucudur this is a result of the fact
bir gerçeğin farkına varır becomes aware of a fact
maddi bir gerçeğin kasten yanlış beyanı willful misrepresentation of a material fact
bir gerçeğin bulgusuna göre according to a finding of fact
gerçeğin bir arka plan a background of fact
bir gerçeğin of a reality
bir gerçeğin belirlenmesi determination of a fact
bu gerçeğin bir sonucu olarak as a consequence of this fact
bir gerçeğin kanıtı proof of a fact
gerçeğin bir is a r of the fact
gerçeğin bir kanıtı are a testament to the fact
gerçeğin bir sonucudur is a result of the fact
gerçeğin bir işlevi a function of the fact
herhangi birinin farkında aware of any
herhangi birinin farkında olur becomes aware of any
aslında herhangi birinin farkında in fact aware of any
gerçeğin varsayımı presumption of fact
gerçeğin bulguları findings of fact