| aldıkları emirleri yerine getirecek |
shall execute the orders they receive |
aldıkları emirleri yerine getirecek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| emirleri yerine getirmek |
fulfill orders |
| emirleri yerine getirmek |
fulfil orders |
| emirleri yerine getirmek |
fulfill the commandments |
| hayata gireceksen emirleri yerine getir. |
if you would enter life, keep the commandments |
| emirleri yerine getiririm |
i perform the orders |
| emirleri yerine getirmek |
handling orders through |
| yerine getirecek |
will fulfill |
| yerine getirecek |
it will fulfill |
| görevleri yerine getirecek |
will perform duties |
| isteği yerine getirecek |
shall grant the request |
| imtiyaz taleplerini yerine getirecek |
shall honor claims of privilege |
| yerine getirecek |
is going to fulfill |
| yapabileceğim en iyi şekilde, görevleri yerine getirecek |
will, to the best of my ability, administer the duties |
| yükümlülüklerini yerine getirecek |
will default on their obligations |
| bir parti yerine getirecek |
a party will fulfill |
| bu yerine getirecek |
that would fulfill |
| ana görevleri yerine getirecek kişi |
person who will perform the main tasks |
| koşulları yerine getirecek |
it will meet the conditions |
| şartları yerine getirecek |
will meet the conditions |
| yerine getirecek |
will be fulfilling |
| yükümlülüklerini yerine getirecek |
will honour its obligations |
| hükümet yükümlülüklerini yerine getirecek |
government will default on its obligations |
| bu rolü yerine getirecek |
will fulfill this role |
| isteğinizi yerine getirecek |
will accommodate your request |
| şartları yerine getirecek |
will honour the terms |
| partiler yerine getirecek |
the parties will fulfil |
| aldıkları kadar iyi verdiler |
gave as good as they got |
| aldıkları anda |
as soon as they receive |
| aldıkları gibi |
as they take |
| aldıkları form |
the form they take |
| yeni aldıkları |
newly-bought |
| aldıkları gibi |
as they receive |
| aldıkları |
that they receive |
| aldıkları gibi |
as they bought |
| ele aldıkları sorunlar |
issues they address |
| aldıkları kararlar |
decisions they make |
| aldıkları gibi iyi verdi |
gave good as they got |
| aldıkları kararlar |
decisions they make about |
| bütün aldıkları |
all they get |
| aldıkları kaynaklar |
the resources they receive |
| her aldıkları zaman |
each time they buy |
| çocukların nereden aldıkları |
where kids get |
| aldıkları riskler |
risks they are taking |
| aldıkları dersler |
courses they take |
| aldıkları yollar |
routes that they took |
| aldıkları ilaçlar |
medication they take |
| aldıkları |
that they take |
| aldıkları dersler |
the courses they have taken |
| aldıkları puanlama |
rating they receive |
| zevk aldıkları kitaplar |
books they enjoy |