kendine özgü bir ayırt edici özellik

kendine özgü bir ayırt edici özellik teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendine özgü bir ayırt edici özellik a distinctive hallmark

kendine özgü bir ayırt edici özellik terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ayırt edici bir özellik a distinguishing feature
ayırt edici bir özellik a distinguishing characteristic
ayırt edici bir özellik a distinctive feature
ayırt edici bir özellik a distinctive characteristic
başka bir ayırt edici özellik another distinctive feature
ayırt edilebilecek kadar ayırt edici so distinctive as to be distinguishable
ayırt edici özellik distinctive feature
ayırt edici özellik distinctive hallmark
ayırt edici özellik distinguishing trait
ayırt edici özellik distinctive property
ayırt edici özellik distinguished feature
doğal ayırt edici özellik inherent distinctiveness
düşük derecede ayırt edici özellik low degree of distinctiveness
ayırt edici özellik veya geçerlilik distinctiveness or validity
ayırt edici özellik differentiating feature from
diğer ayırt edici özellik any other distinguishing feature
ayırt edici özellik distinctiveness through
ayırt edici özellik the feature that distinguishes
ayırt edici özellik distinctives feature
ayırt edici özellik sağlar provides distinctiveness
ayırt edici özellik high distinctiveness
kendine özgü özellik peculiar property
ayırt edici bir işaret a distinguishing mark
ayırt edici bir odak noktası a distinctive focus of
gelişmiş bir ayırt edici karakter an enhanced distinctive character
düşük bir dereceye kadar ayırt edici olmak have a low degree of distinctiveness
başka herhangi bir ayırt edici işaret any other distinctive sign
ayırt edici bir kalite a distinctive quality
(32) bir işaretin ayırt edici karakterini belirlemede (32) in determining the distinctive character of a mark
iki özellik ayırt two features distinguish
kendine özgü bir yol own unique way
kendine özgü bir şey something distinctive
kendine özgü bir parçası an intrinsic part of
kendine özgü bir tasarım a distinctive design
kendine özgü bir koku a distinctive smell
kendine özgü bir yol a distinctive way
kendine özgü bir şey something peculiar
kendine özgü bir ses a distinctive sound
kendine özgü bir yolu var have a unique way
kendine özgü bir ürün a distinctive product
kendine özgü bir şey oldu has been a disincentive
kendine özgü bir kısım olmak remain an intrinsic part
kendine özgü bir şekilde in some peculiar way
kendine özgü bir şey something of intrinsic value
kendine özgü bir çalışma a distinctive work
kendine özgü bir şeye katkıda bulunmak contribute something distinctive
kendine özgü bir parçası haline geldi has become an intrinsic part of
kendine özgü bir bölüm oldu have been an intrinsic part
son derece kendine özgü bir çalışma highly idiosyncratic work
kendine özgü bir imza a distinctive signature