insanların farkındalığını artırmak

insanların farkındalığını artırmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
insanların farkındalığını artırmak raise awareness of people

insanların farkındalığını artırmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

halkın farkındalığını artırmak raise public awareness
müşterilerinizin farkındalığını artırmak raise your customers awareness
hükümetlerin farkındalığını artırmak raise the awareness of governments
gençlerin farkındalığını artırmak raise awareness of young people
nadir hastalıkların farkındalığını artırmak to raise awareness of rare diseases
ebeveynlerin farkındalığını artırmak raising awareness of parents
öğretmenlerin farkındalığını artırmak raise teachers awareness
endüstri arasında problemin farkındalığını artırmak to raise awareness of the problem amongst industry
kuruluşun farkındalığını artırmak raise awareness of the organization
işçilerin farkındalığını artırmak raise workers awareness
farkındalığını yükseltmek raise your awareness
farkındalığını arttır increase your awareness
farkındalığını arttır heighten your awareness
farkındalığını getir bring your awareness
farkındalığını arttırmak increase its awareness
sorunun farkındalığını arttırmak raise awareness of the problem
farkındalığını genişlet expand your awareness
farkındalığını arttırmak raise his awareness
karşılaşılan zorlukların farkındalığını arttırıyor raises awareness of the challenges faced
bu gerçeğin farkındalığını arttırmak to raise awareness of this fact
farkındalığını göster show your awareness
farkındalığını koru maintain your awareness
meselelerin farkındalığını almak take cognizance of matters
onun farkındalığını almak take cognizance thereof
herkesin farkındalığını arttırmak raise awareness of everyone
farkındalığını arttırdı increased his awareness
farkındalığını dile getirdi expressed its awareness
insanların aynı soydan geldiği inancı monogenesis
renkli insanların gelişimi için ulusal birlik national association for the advancement of colored people
insanların becerileri people skills
insanların demokrasisi people's democracy
insanların cephesi people's front
tüm insanların affedileceği doktrini universalism
insanların sayısı number of people
insanların çoğunluğu the majority of people
insanların hareketi movement of people
insanların hayatı people's lives
insanların kendileri people themselves
insanların ihtiyacı people need
insanların toplanması gathering of people
senin insanların your people
insanların önünde in front of people
insanların of people
genç insanların arasında among young people
insanların serbest dolaşımı free movement of people
insanların geçim kaynakları people's livelihoods
insanların katılımı involvement of people
insanların hareketliliği mobility of people
insanların oynadığı oyunlar games people play
insanların sağlığı people's health