bir programın pazarlanması

bir programın pazarlanması teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bir programın pazarlanması marketing a program

bir programın pazarlanması terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir ürünün pazarlanması marketing a product
bir yeniliğin pazarlanması marketing a innovation
bir ürünün pazarlanması marketing of a product
ürünlerin pazarlanması marketing of products
malların pazarlanması marketing of commodities
fonların pazarlanması marketing of funds
mülkün pazarlanması marketing the property
tarımsal ürünlerin işlenmesi ve pazarlanması processing and marketing of agricultural products
malların pazarlanması marketing of goods
menkul kıymetlerin pazarlanması marketing of securities
filmlerin dağıtımı ve pazarlanması distribution and marketing of films
geleceğin pazarlanması marketing of the future
projelerin pazarlanması marketing of projects
hayatın pazarlanması mercantilization of life
anne sütü yerine geçen ürünlerin pazarlanması marketing of breast milk substitutes
tıbbi cihazların pazarlanması marketing of medical devices
ruhsat sahiplerinin pazarlanması ile by marketing authorisation holders
finansal hizmetlerin uzaktan pazarlanması distance marketing of financial services
ürünün pazarlanması marketing its product
yiyeceklerin ve alkolsüz içeceklerin çocuklara pazarlanması marketing of foods and non-alcoholic beverages to children
bu ürünün pazarlanması marketing this product
avların pazarlanması marketing of catches
kültürel ürünlerin pazarlanması marketing of cultural goods
finansal hizmetler direktifinin uzaktan pazarlanması distance marketing of financial services directive
markamızın pazarlanması marketing of our brand
kavramın pazarlanması marketing of the concept
malzemelerin pazarlanması marketing of materials
araçların yeniden pazarlanması remarketing of vehicles
gazın pazarlanması; marketing of gas;
emlak mülklerinin pazarlanması marketing real estate properties
bir programın uygulanması implementation of a program
böyle bir programın of such a program
bir programın geliştirilmesi development of a programme
programın bir parçası part of the programme
bir yardımcı programın başarısızlığı failure of a utility
programın bir parçası part of schedule
programın bir sonucu olarak as a result of the program
bir programın hükümleri the provisions of a schedule
programın bir özelliği var program has a feature
bu programın bir özeti a highlight of this program
programın bir parçasıydı were part of the programme
programın bir yıl öncesinde one year ahead of schedule
bir programın araçları means of a scheme
programın ilerisinde bir hafta a week ahead of schedule
programın bir saat gerisindeyim one hour behind schedule
programın ilerisinde ahead of schedule
programın özeti program highlights
programın gerisinde kal fall behind schedule
senin programın your schedule
programın hedefleri program goals