fazla zamanım olmadı

fazla zamanım olmadı teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
fazla zamanım olmadı i haven't got much time

fazla zamanım olmadı terimi için benzer kelimeler ve anlamları
fazla zamanım olmadı i didn't have much time
zamanım olmadı i didn't have time
zamanım olmadı i haven't had time
zamanım olmadı i did not have time
zamanım olmadı i haven't time
zamanım olmadı i haven't got time
pek zamanım olmadı hardly had time to
yeterince zamanım olmadı i didn't have enough time
yeterli zamanım olmadı didn't have enough time
zamanım ya da param olmadı i haven't had the time or the money
zamanım olmadı i hadn't had time
bitirmek için zamanım olmadı i didn't have time to finish
zamanım olmadı i have not been time
yeterince zamanım olmadı i haven't had enough time
yeterince zamanım olmadı i have not had enough time
çok zamanım olmadı i haven't had so much time
pek zamanım olmadı i hardly had time to
zamanım olmadı bile have not even had time
yeteri kadar zamanım olmadı haven't had enough time
zamanım olmadı bile i didn't even have time to
keşke daha fazla zamanım olsaydı i wish i had more time
fazla zamanım yok i don't have much time
eğer daha fazla zamanım olsaydı if i had more time
fazla zamanım yok i do not have much time
keşke daha fazla zamanım olsaydı i wish i had had more time
fazla zamanım yok i have not much time
fazla zamanım kalmadı i don't have much time left
çok fazla zamanım yok i do not have too much time
daha fazla zamanım var i have more time
daha fazla zamanım olsaydı if i had had more time
gerçekten fazla zamanım yok i really don't have much time
daha fazla zamanım yok i have no more time
çünkü daha fazla zamanım var because i have more time
daha fazla tatil zamanım var i got more vacation time
keşke daha fazla zamanım olsaydı i wish i could have more time
keşke konuşacak daha fazla zamanım olsaydı i wish i had more time to talk
10 yıldan fazla zamanım var i have over 10 years
fazla boş zamanım yok i do not have much spare time
fazla boş zamanım yok i don't have much spare time
orada duracağım, çünkü daha fazla konuşma zamanım kalmadı. i shall stop there, for i have no more speaking time left.
fazla şansım olmadı i have not had much luck
daha fazla zamanımız olmadı we haven't more time
fazla zamanımız olmadı we haven't much time
asla fazla olmadı was never much
fazla olmadı there has not been much
zamanım yok i have no time
zamanım yok i don't have time
kendi zamanım own time
zamanım var i have time
zamanım my time