Goca
Sözlük
daha az zamanım var
daha az zamanım var
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
daha az zamanım var
i have less time
daha az zamanım var terimi için benzer kelimeler ve anlamları
daha fazla zamanım var
i have more time
çünkü daha fazla zamanım var
because i have more time
daha fazla tatil zamanım var
i got more vacation time
giderek daha az zamanım var
i have increasingly less time
zamanım var
i have time
boş zamanım var
i have free time
bol zamanım var
i have plenty of time
az zamanım var
i have little time
çok zamanım var
i have much time
hala zamanım var
i still have time
uzun zamanım var
i have long time
ne kadar zamanım var
how long i have
ne kadar zamanım var
how long do i have
zamanım var
i have got time
çok boş zamanım var
i have a lot of free time
ne kadar zamanım var
how much time do i have
boş zamanım var
i have a free time
çok az zamanım var
i have so little time
biraz boş zamanım var
i have some spare time
yeterince zamanım var
i have enough time
zamanım var
i got time
çok zamanım var
have got much time
az bir zamanım var
i have a little time
10 yıldan fazla zamanım var
i have over 10 years
çok zamanım var
i plenty of time
boş zamanım var
i own free time
zamanım var
have my time
ne kadar zamanım var
how much times do i have?
zamanım var
got time for
bulmak için çok zamanım var
i have a terrible time finding
benim de zamanım var
i also have time
ne kadar zamanım var
how long have i got
sadece zamanım var
just i have time
yetersiz zamanım var
i have insufficient time
zor zamanım var
i have hard time
keşke daha fazla zamanım olsaydı
i wish i had more time
eğer daha fazla zamanım olsaydı
if i had more time
keşke daha fazla zamanım olsaydı
i wish i had had more time
daha çok zamanım vardı
i had more time
daha çok zamanım vardı
i had had more time
daha fazla zamanım olsaydı
if i had had more time
daha fazla zamanım yok
i have no more time
keşke daha fazla zamanım olsaydı
i wish i could have more time
keşke konuşacak daha fazla zamanım olsaydı
i wish i had more time to talk
orada duracağım, çünkü daha fazla konuşma zamanım kalmadı.
i shall stop there, for i have no more speaking time left.
daha az zamanım oldu
i have had less time
zamanım daha hızlı geçiyor
i make the time go faster
zamanım yok
i have no time
zamanım yok
i don't have time
kendi zamanım
own time