kadın sünneti geçirmiş

kadın sünneti geçirmiş teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kadın sünneti geçirmiş have undergone female genital mutilation

kadın sünneti geçirmiş terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kadın sünneti female circumcision
kadın sünneti female genital mutilation
kadın sünneti female genital mutilation and cutting
kadın sünneti female genital mutilation cutting
peygamberin sünneti sunna of the prophet
bebek sünneti infant circumcision
bebeğin sünneti circumcision of baby
geçirmiş undergone
geçirmiş have undergone
inme geçirmiş suffered a stroke
geçirmiş had undergone
inme geçirmiş olmak having a stroke
zaman geçirmiş had spent time
inme geçirmiş has a stroke
geçirmiş having been through
mastektomi geçirmiş had a mastectomy
reform geçirmiş undergone a reform
büyük bir tadilat geçirmiş undergone a major refurbishment
bir çeşit evrim geçirmiş sort of have evolved
travma geçirmiş mülteciler traumatized refugees
hayata geçirmiş olacak will have implemented
biyopsi geçirmiş had a biopsy
inme geçirmiş have had a stroke
evrim geçirmiş evolution undergone
gözden geçirmiş olacak will have reviewed
geçirmiş olan hastalar patients who have undergone
travma geçirmiş have experienced trauma
evrim geçirmiş have evolved over
kontrolü ele geçirmiş have gained control
çok zaman geçirmiş olmak having spent much time
hangi geçirmiş which have undergone
evrim geçirmiş undergone an evolution
organ nakli geçirmiş kişiler persons who have undergone organ transplants
hipotermi geçirmiş had suffered hypothermia
senin muhteşem bir haftasonu geçirmiş olmanı dilerim i hope you had a wonderful weekend
geçirmiş olan hastalar patients having undergone
büyük bir revizyon geçirmiş undergone a major overhaul
cerrahi geçirmiş undergone surgical
değişim geçirmiş undergone a shift
saatler geçirmiş olmak having spent hours
işlem geçirmiş have undergone process
gelişme geçirmiş development undergone
ayrıca geçirmiş had also undergone
saat geçirmiş had clocked
kalp krizi geçirmiş olabilir could have had a heart attack
zaman geçirmiş olmak having had the time
saat geçirmiş have clocked
o geçirmiş he has had spent
travmatik deneyimler geçirmiş undergone traumatic experiences
vardiya geçirmiş have experienced shifts