| için olası bir fikir |
a possible idea for |
için olası bir fikir terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| olası herhangi bir olası durum |
any possible contingency |
| olası bir fikir |
a possible idea |
| olası fikir |
possible idea |
| bir iş için bir fikir |
an idea for a business |
| kullanıcılar için olası riskleri değerlendirmek için elimizden geleni yapacağız |
we will do our best to assess any possible risks for users |
| olası bir hasarı önlemek için |
to avoid any possible damage |
| için olası bir açıklama |
a possible explanation for |
| olası bir katılım için |
for a possible inclusion |
| olası herhangi bir dolandırıcılıktan kaçınmak için |
in order to avoid any possible fraud |
| olası bir hatayı önlemek için |
to avoid possible error |
| herhangi bir olası, özel durum için sizden sorumlu olmak, |
be liable to you for any incidental, special, |
| olası bir revizyon için |
with a view to a possible revision |
| olası bir çözüm için bu listeyi kontrol edin |
check this list for a possible solution |
| olası bir şoktan kaçınmak için |
to avoid a possible shock |
| sana bir fikir vermek için |
to give you an idea |
| daha iyi bir fikir edinmek için |
to get a better insight |
| senin için iyi bir fikir |
a good idea for you to |
| fikir birliği için bir temel |
a basis for consensus |
| değişim için bir fikir birliği |
a consensus for change |
| izlemek için iyi bir fikir |
a good idea to watch |
| daha iyi bir fikir istemek için |
for want of a better idea |
| desteklemek için iyi bir fikir |
a good idea to support |
| desteklemek için iyi bir fikir |
is a good idea to support |
| daha iyi bir fikir edinmek için o |
o get a better idea o |
| tavsiye için bir fikir birliğine varmıştı |
had reached a consensus to recommend |
| taşımak için bir fikir birliği |
a consensus to move |
| şehir hakkında bir fikir edinmek için |
to get a feel for the city |
| daha iyi bir fikir için |
for having a better idea |
| için iyi bir fikir |
it is good idea to |
| bunun için iyi bir fikir olurdu |
it would be a good idea for |
| böyle bir yaklaşımı organize etmek için ana fikir |
the central idea for organizing such an approach |
| büyüme için bir fikir birliği |
concertation for growth |
| için olası açıklamalar |
possible explanations for |
| olası olaylar için |
for incidentals |
| iyileştirme için olası alanlar |
possible areas for improvement |
| dolaylı veya olası hasarlar için |
for consequential or incidental damages |
| olası finansman için |
for possible funding |
| için olası etkileri |
potential implications for |
| olası yerleşim için |
for possible placement |
| olası için potansiyel |
the potential for possible |
| için olası sonuçlar |
possible consequences for |
| olası kullanım için |
for possible use |
| zararlar veya gelecekteki olası yükümlülükler için karşılıklar |
provisions for losses or potential future liabilities |
| olası müdahale için |
for possible intervention |
| olası kayıpları önlemek için |
to avoid possible losses |
| olası daha sonra kullanmak için |
for possible later use |
| aramak için olası yan etkileri |
possible side effects to look for |
| gelecek için olası yol tarifleri |
possible directions for the future |
| gelecekteki olası zararlar için karşılıklar |
provisions for possible future losses |
| olası anlamak için |
to understand the possible |