en azından bir günlüğüne

en azından bir günlüğüne teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
en azından bir günlüğüne at least for a day

en azından bir günlüğüne terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir adama balık verin ve onu bir günlüğüne besleyin. bir adama öğret give a man a fish and you feed him for a day. teach a man to
bir adama balık verin ve onu bir günlüğüne besleyin give a man a fish and you feed him for a day
bir günlüğüne for one day
sadece bir günlüğüne just for a day
bir günlüğüne for a day or so
bir günlüğüne kraliçe queen for a day
bir iki günlüğüne for a day or two
birkaç günlüğüne for several days
sadece birkaç günlüğüne just for a few days
birkaç günlüğüne for a number of days
dört günlüğüne for four days
birkaç günlüğüne for couple of days
günlüğüne not al make a note in your diary
günlüğüne yaz write in your diary
hakem inceleme günlüğüne gönderildi submitted to the peer review journal
sadece 90 günlüğüne for only 90 days
birkaç günlüğüne geliyorum i'm coming for a few a days
günlüğüne gir enter your diary
içeren hata günlüğüne erişmek için to access the error log containing
birkaç günlüğüne ziyaret visit for a few days
sonunda birkaç günlüğüne for a few days at last
3 günlüğüne londra'ya gittim i went to london for 3 days
en azından bir dereceye kadar at least to some extent
en azından bir süreliğine at least for a while
en azından bir dereceye kadar at least to a degree
en azından bir süreliğine for a while at least
en azından bir süre at least for a time
en azından bir dereceye kadar at least to some degree
en azından bir süre için for a period of at least
en azından bir şey at least something
en azından bir süre at least for some time
en azından bir kenara koymak set aside at least
en azından bir gün at least sometime
bir süre için en azından at least for a little while
en azından yılda bir kez at least on a yearly basis
en azından bir an için at least for a moment
en azından iki yılda bir at least biannually
en azından bir kısmını öde pay at least part
en azından bir süre at least awhile
en azından bir orta öğretim at least a secondary education
en azından bir dönem a period at least
en azından bir ölçü at least some measure
en azından bir tür at least some type
en azından bir nevi at least sort of
en azından bir dereceye sahip olmak have a rating at least
en azından bir ihtimal vardı there was at least a possibility
en azından bir lisans derecesi at least a bachelor degree
en azından bir şeyler yapıyorlar at least they do something
en azından bir süre at least by a while
en azından bir umut var at least there is a hope