kullanmanın sonucu

kullanmanın sonucu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kullanmanın sonucu the result of using

kullanmanın sonucu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
öğeyi kullanmanın sonucu consequence of having used the item
kullanmanın of using
kullanmanın yararları benefits of using
kullanmanın avantajları advantages of using
kullanmanın değeri the value of using
kullanmanın dezavantajları disadvantages of using
kullanmanın yanı sıra besides using
kullanmanın avantajları advantages to using
kullanmanın yanı sıra as well as using
kullanmanın önemi importance of using
kullanmanın artıları ve eksileri pros and cons of using
kullanmanın yararları benefits to using
kullanmanın güvenli yolu safe way of using
kullanmanın etkisi the impact of using
kullanmanın etkinliği the effectiveness of using
kullanmanın ardında behind using
kullanmanın üstüne on top of using
kullanmanın yanı sıra as well as in using
teknolojiyi kullanmanın yeni yolları new ways of using technology
kullanmanın bazı avantajları var there are some advantages to using
kullanmanın temel amacı the main objective of using
teknolojiyi kullanmanın yeni yolları new ways to use technology
kullanmanın anahtarı the key to using
kullanmanın dezavantajları disadvantages to using
kullanmanın sakıncaları drawbacks to using
kullanmanın en büyük avantajları biggest advantages of using
kullanmanın bir avantajı one advantage of using
kullanmanın güzelliği the beauty of using
emniyet kemeri kullanmanın önemi the importance of using seat belts
kullanmanın bazı avantajları some advantages of using
kullanmanın sakıncaları var there are drawbacks to using
kullanmanın sağlık yararları health benefits of using
kullanmanın yararı the usefulness of using
kullanmanın avantajları advantages in using
sonucu veya sonucu upon or resulting
sonucu veya sonucu resulted from or been caused by
kaza sonucu accident tout
bunalım sonucu öldürme arzusu amok
bunalım sonucu öldürme arzusu amuck
kaynatma sonucu elde boil-off
bitlenme sonucu kaşıntı pediculosis
kendi kendine sonucu self-consequence
sonucu result from
bunun sonucu olarak as a result of this
bunun sonucu olarak with the result that
bunun bir sonucu olarak as a result of which
sonucu olarak consequent upon
hamilelik sonucu pregnancy outcome
bir sonucu a result of
bunun bir sonucu olarak as a result thereof