| başlangıç noktasından bağımsız olarak |
regardless of the starting point |
başlangıç noktasından bağımsız olarak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| başlangıç noktasından varış noktasına |
from origin to destination |
| bu başlangıç noktasından |
from this starting point |
| düşük bir başlangıç noktasından |
from a low starting point |
| başlangıç noktasından beri |
since the starting point |
| a noktasından b noktasına |
from point a to point b |
| sıfır noktasından |
from a zero point |
| devrilme noktasından geçmek |
pass tipping point |
| satış noktasından sonra |
after point of sale |
| usb bağlantı noktasından çıkarın |
unplug it from usb port |
| kıyaslama noktasından sapma |
deviation from the benchmark |
| sınır kontrol noktasından geçmek |
pass through the border checkpoint |
| ayar noktasından |
from set point |
| referans noktasından yoksun |
lacking a reference point |
| kontrol noktasından |
through the checkpoint |
| çiğ noktasından daha yüksek |
higher than the dew point |
| güvenlik noktasından |
from a safety point |
| kontrol noktasından geçmek |
pass through a checkpoint |
| bir fiyat noktasından |
from a price point |
| sıfır noktasından |
from point zero |
| kalkış noktasından uçuşlar |
flights originating in |
| güvenlik kontrol noktasından geçmek |
pass through security checkpoint |
| yatırımcının noktasından |
from the investor's point |
| ayar noktasından sapma |
deviation from setpoint |
| tek bir temas noktasından |
from a single point of contact |
| temas noktasından |
through the contact point |
| dönüm noktasından dönüm noktasına |
from milestone to milestone |
| 10 bağlantı noktasından |
out of 10 ports |
| ondalık noktasından sonra |
after the decimal point, |
| tek erişim noktasından |
from single access point |
| a noktasından b noktasına ulaşmak |
getting from point a to b |
| bağımsız başlangıç |
independent start-up |
| başlangıç başlangıç sermayesi |
initial starting capital |
| reklam - erken başlangıç ve geç başlangıç |
ad -- early onset and late onset |
| bağımsız olarak ayrı bir organ olarak hareket etmek |
act independently as a separate organ of the |
| çoklu bağımsız olarak hedeflenmiş yeniden giriş aracı |
multiple independently targeted re-entry vehicle |
| istatistiksel olarak bağımsız |
statistically independent |
| bağımsız olarak sahip olunan |
independently owned |
| bağımsız olarak |
independently from |
| hatadan bağımsız olarak |
regardless of fault |
| finansal olarak bağımsız |
financially independent |
| birbirinden bağımsız olarak |
independently of each other |
| bağımsız olarak sahip olunan ve işletilen |
independently owned and operated |
| gerçeğinden bağımsız olarak |
regardless of the fact that |
| bağımsız olarak zengin |
independently wealthy |
| gerçeğinden bağımsız olarak |
regardless of the fact |
| cinsiyetten bağımsız olarak |
regardless of gender |
| bağımsız olarak test edilmiştir |
independently tested |
| gerçeğinden bağımsız olarak |
irrespective of the fact |
| biçiminden bağımsız olarak |
regardless of form |
| birbirinden bağımsız olarak |
independently of one another |