herhangi bir karışıklığı ortadan kaldırmak

herhangi bir karışıklığı ortadan kaldırmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
herhangi bir karışıklığı ortadan kaldırmak eliminate any confusion

herhangi bir karışıklığı ortadan kaldırmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları

karışıklığı ortadan kaldırmak eliminate confusion
karışıklığı ortadan kaldırmak eliminate mess
karışıklığı ortadan kaldırmak bring order out of confusion
herhangi bir ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminate any need
bu karışıklığı ortadan kaldırır this eliminates confusion
herhangi birini ortadan kaldırmak eliminate any
herhangi birini ortadan kaldırmak abolish any
herhangi bir karışıklığı önlemek için to avoid any confusion
herhangi bir karışıklığı önlemek için in order to avoid any confusion
herhangi bir kafa karışıklığı yaratmışsam özür dilerim i apologize for any confusion
herhangi bir karışıklığı gidermek, to address any confusion,
bir şeyi ortadan kaldırmak phase something out
etkili bir şekilde ortadan kaldırmak effectively eliminating
bir hastalığı ortadan kaldırmak eliminate a disease
bir hatayı ortadan kaldırmak eliminate a mistake
bir sorunu ortadan kaldırmak uproot a problem
bir mülkü ortadan kaldırmak deface a property
bir üyeyi ortadan kaldırmak eliminate a member
bir sorunu ortadan kaldırmak removing a problem from
ortadan kaldırmak abolish
bürokratik engelleri ortadan kaldırmak debureaucratize
ortadan kaldırmak phase out
israfı ortadan kaldırmak eliminate waste
olasılığı ortadan kaldırmak rule out the possibility
ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminate the need
yoksulluğu ortadan kaldırmak eradicate poverty
şüpheleri ortadan kaldırmak dispel doubts
ihtiyacı ortadan kaldırmak eliminating the need
karmaşıklığı ortadan kaldırmak cut through complexity
ortadan kaldırmak scoot out
ortadan kaldırmak phase it out
riskleri ortadan kaldırmak remove risks
ayrıntıları ortadan kaldırmak iron out the details
riski ortadan kaldırmak eliminate the risk
ihtiyacını ortadan kaldırmak eliminate the need for
ayrımcılığı ortadan kaldırmak eliminate discrimination
ihtiyacı ortadan kaldırmak obviating the need
yoksulluğu ortadan kaldırmak eradicating poverty
engelleri ortadan kaldırmak eliminate barriers
masrafları ortadan kaldırmak remove costs
işleri ortadan kaldırmak eliminate jobs
ihtiyacı ortadan kaldırmak obviate the need
sebebi ortadan kaldırmak remove the cause
gerçeği ortadan kaldırmak detract from the fact
daha fazla ortadan kaldırmak further eliminate
engelleri ortadan kaldırmak eliminating barriers
şüpheleri ortadan kaldırmak dispel any doubts
tehdidi ortadan kaldırmak to eliminate the threat
fosil yakıt sübvansiyonlarını ortadan kaldırmak phase out fossil fuel subsidies
olasılığı ortadan kaldırmak eliminate the possibility