| artemisinin temel aldığı kombinasyon tedavisi |
artemisinin-based combination therapy act |
artemisinin temel aldığı kombinasyon tedavisi terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| artemisinin temel aldığı kombinasyon tedavileri |
artemisinin-based combination therapies |
| artemisinin temel aldığı kombinasyon tedavileri |
artemisinin-based combination therapies act |
| artemisinin bazlı kombinasyon tedavisi |
artemisinin-based combination therapy |
| artemisinin kombinasyon tedavisi |
artemisinin combination therapy |
| artemisinin-kombinasyon terapileri |
artemisinin-combination therapies |
| teorisini temel aldığı |
on which he bases his theory |
| artemisinin |
artemisinin |
| artemısının |
artemesinin |
| artemisinin monoterapileri |
artemisinin monotherapies |
| artemisinin direnci |
artemisinin resistance |
| oral artemisinin monoterapileri |
oral artemisinin monotherapies |
| artemisinin temelli monoterapileri |
artemisinin-based monotherapies |
| kombinasyon tedavisi |
combination treatment |
| kombinasyon hormon tedavisi |
combination hormone therapy |
| çift kombinasyon tedavisi |
dual combination therapy |
| üçlü kombinasyon tedavisi |
triple combination therapy |
| kombinasyon ilaç tedavisi |
combination drug therapy |
| kombinasyon tedavisi alan hastalar |
patients on combination therapy |
| baz kombinasyon tedavisi |
base combination therapy |
| kombinasyon tedavisi rejimleri |
combination treatment regimens |
| kombinasyon nikotin replasman tedavisi |
combination nicotine replacement therapy |
| aldığı |
receives |
| aldığı öğelerin |
reradiated |
| kendisinin kaleme aldığı |
self-penned |
| iddiaya göre yer aldığı |
allegedly involved |
| aldığı kadar |
qsf |
| aldığı form |
the form it takes |
| aldığı kadar iyi |
is as good as it gets |
| aldığı gibi |
as having received |
| belgede yer aldığı şekilde |
as contained in document |
| aldığı cesaret |
the courage it took |
| onun aldığı gibi |
as he took |
| aldığı gibi |
as he received |
| nereden aldığı |
where she had bought |
| zevk aldığı gibi |
as is enjoyed by |
| aldığı |
that it receives |
| aldığı tanıma |
the recognition he has received |
| aldığı eğitimi. |
the education she received. |
| üyelerin aldığı tazminat |
compensation received by the members |
| onun aldığı |
that he received |
| lütfen çocuğunuzun şu anda aldığı ilaçları listeleyiniz. |
please list any medication your child is currently taking |
| zevk aldığı görülüyor |
seen to be enjoying |
| ilham aldığı |
by which it is inspired |
| şirketin aldığı fiyatlar |
the prices the company charged |
| o aldığı emin |
made sure he received |
| , kanın oksijen aldığı yerde |
, where the blood picks up oxygen |
| hükümetin aldığı vergiler |
taxes which the government |
| onun aldığı bakım |
the care he has taken |
| aldığı enerji |
energy it takes to |
| bu müşterilerin satın aldığı |
that customers purchase |