| birbirlerine müdahale etmek |
interfere each other |
birbirlerine müdahale etmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| birbirlerine göre hareket etmek |
move relative to each other |
| birbirlerine yardım etmek |
assist each other |
| birbirlerine hitap etmek |
address one another |
| birbirlerine muamele etmek |
treating each other |
| birbirlerine telefon etmek |
phone each other |
| birbirlerine karşı hareket etmek |
move against each other |
| birbirlerine doğru hareket etmek |
moving towards each other |
| birbirlerine hizmet etmek |
serve each other |
| birbirlerine karşı hareket etmek |
act towards each other |
| birbirlerine ihanet etmek |
betray each other |
| birbirlerine göre hareket etmek |
moving relative to each other |
| birbirlerine iltifat etmek |
complimenting each other |
| birbirlerine karşı hareket etmek |
move against one another |
| birbirlerine ifşa etmek |
disclose to one another |
| birbirlerine eşlik etmek |
accompanying each other |
| birbirlerine karşı hareket etmek |
moving against each other |
| birbirlerine hizmet etmek |
serve one another |
| birbirlerine eşit muamele etmek |
treating each other as equals |
| birbirlerine göre hareket etmek |
moving relative to one another |
| birbirlerine yardım etmek için |
for helping each other |
| birbirlerine karşı rekabet etmek |
competing against one another |
| birbirlerine yardım etmek |
assisting one another |
| birbirlerine karşı eziyet etmek |
grind against each other |
| birbirlerine göre hareket etmek |
move relative to one another |
| birbirlerine inşa etmek için fikirler |
ideas to build on one another |
| birbirlerine eşit muamele etmek |
treating each other equals |
| hakaret etmek, kötüye kullanmak, taciz etmek, takip etmek, tehdit etmek veya başka türlü |
defame, abuse, harass, stalk, threaten or otherwise |
| müdahale etmek |
tampering with |
| müdahale etmek |
intervene with |
| delillere müdahale etmek |
tamper with evidence |
| müdahale etmek |
intervene against |
| müdahale etmek |
leave to intervene |
| müdahale etmek |
stage an intervention |
| krize müdahale etmek |
handling the crisis |
| kanıtlara müdahale etmek |
interfere with evidence |
| herhangi bir şekilde müdahale etmek |
interfere in any way |
| çevresel sorunlara müdahale etmek |
pressing environmental issues |
| müdahale etmek için |
in order to intervene |
| yetkisiz erişmemek, müdahale etmek, zarar vermek veya d. |
not to access without authority, interfere with, damage or d |
| haklara müdahale etmek |
interfere with the rights |
| müdahale etmek |
take intervention |
| yargılamaya müdahale etmek |
intervene in the proceedings |
| soruşturmaya müdahale etmek |
interfere with the investigation |
| müdahale etmek |
so as to interfere |
| müdahale etmek zorunda |
forced to intervene |
| müdahale etmek |
in which to intervene |
| zararlı bir şekilde müdahale etmek |
detrimentally interfere with |
| müdahale etmek |
as to interfere |
| müdahale etmek |
have an intervention |
| arasına müdahale etmek |
intervene between |