en iyi arama sonucu

en iyi arama sonucu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
en iyi arama sonucu top search result

en iyi arama sonucu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
sonucu veya sonucu upon or resulting
sonucu veya sonucu resulted from or been caused by
arama sonucu bulunamadı no search results
arama sonucu sayfası search result page
arama sonucu listesi search result list
arama emri ya da diğer yasal işlemlerde arama yapmak search warrant or other legal process
arama ve arama search and lookup
hidrokarbon arama ve arama faaliyeti hydrocarbon exploration and exploitation activity
dışarı arama, dışarı arama dial-in, dial-out
arama emri veya arama seçeneği warrants or call option
senden en iyi sonucu al get the best from your
bu en iyi sonucu verir that would work best
daha iyi bir sonucu olarak as a result of better
iyi işletme sonucu good operating result
her zaman en iyi sonucu almak için for best results always use
en iyi sonucu sunmak deliver the best outcome
en iyi sonucu verir gives the best result
en iyi sonucu verenleri en üst düzeye çıkarmak. the aim of maximising those which provide the best results.
iyi sınav sonucu good exam result
en iyi sonucu verdi gave the best results
en iyi maliyet sonucu best cost outcome
en iyi sonucu almak için for best results, they should be
iyi niyet sonucu result of goodwill
aşı en iyi sonucu verir the vaccine works best
iyi arama good call
daha iyi arama better search
daha iyi bir arama yapmalısınız you'd better call
iyi arama good search
en iyi arama kartı best calling card
daha iyi arama yap make better search
iyi ve arama good and searching
daha iyi bir arama yap ensure a better search
iyi daha iyi en iyi good, better, best
iyi iyi iyi well, well, well
iyi, daha iyi, en iyi çözüm good, better, best solution
iyi, daha iyi ve en iyi good, better and best
en iyi en iyi en iyi dileklerimle best bestest best wishes
kaza sonucu accident tout
bunalım sonucu öldürme arzusu amok
bunalım sonucu öldürme arzusu amuck
kaynatma sonucu elde boil-off
bitlenme sonucu kaşıntı pediculosis
kendi kendine sonucu self-consequence
sonucu result from
bunun sonucu olarak as a result of this
bunun sonucu olarak with the result that
bunun bir sonucu olarak as a result of which
sonucu olarak consequent upon
hamilelik sonucu pregnancy outcome
bir sonucu a result of