| güçlü bir temel sağlamıştır |
provided a strong foundation |
güçlü bir temel sağlamıştır terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| için bir temel sağlamıştır |
which provided a basis for |
| bir basamak taşı sağlamıştır |
has provided a stepping stone |
| önemli bir ivme sağlamıştır |
provided an important impetus |
| bir anlayış sağlamıştır |
has provided an understanding |
| kazanılmasını sağlamıştır |
ridded |
| için sağlamıştır |
has provided for |
| mahkumiyet sağlamıştır |
had secured convictions |
| girdi sağlamıştır |
has provided input |
| yanlış bilgilendirme için uygun cevaplar sağlamıştır. |
it provided appropriate answers to the misinformation |
| içgörü sağlamıştır |
has provided insights |
| içgörü sağlamıştır |
have provided insight |
| erişim sağlamıştır |
has provided access |
| araçları sağlamıştır |
has provided the means |
| ec sağlamıştır |
the ec has provided |
| araçlar sağlamıştır |
has provided tools |
| değer sağlamıştır |
has provided value |
| taahhütler sağlamıştır |
has provided commitments |
| çabalar sağlamıştır |
efforts have ensured |
| bu yaklaşım sağlamıştır |
this approach has provided |
| çalışmalar sağlamıştır |
studies have provided |
| özel uzmanlık sağlamıştır |
has provided specific expertise |
| için zemin sağlamıştır |
has provided grounds for |
| uyumuna fayda sağlamıştır |
has benefited to the tune of |
| momentum sağlamıştır |
has provided momentum |
| ben güçlü ve güçlü bir kadınım. |
i am a powerful and strong woman. |
| güçlü bir temel |
a strong foundation |
| güçlü bir temel oluşturmak |
build a strong foundation |
| güçlü bir temel sağlamak |
provide a strong basis |
| güçlü bir temel sağlar |
provides a strong foundation |
| güçlü bir temel sağlamak |
provide a strong foundation |
| güçlü bir temel oluşturmak |
building a strong foundation |
| güçlü bir temel atma |
laying a strong foundation |
| güçlü bir temel oluşturmak |
establish a strong foundation |
| güçlü bir temel ile |
with a strong foundation |
| başarı için güçlü bir temel |
strong foundation for success |
| için güçlü bir temel sağlamak |
provide a strong basis for |
| güçlü bir temel oluşturduk |
have built a strong foundation |
| güçlü bir temel üzerine inşa |
built upon a strong foundation |
| büyüme için güçlü bir temel |
strong foundation for growth |
| için güçlü bir temel oluşturmak |
creating a strong foundation for |
| güçlü bir temel oluşturdu |
built a strong foundation |
| daha güçlü bir temel oluşturmak |
create a stronger foundation |
| daha güçlü bir temel sağlamak |
provide a stronger base |
| güçlü bir temel üzerine inşa |
building on a strong foundation |
| güçlü bir temel oluşturmak |
build on a strong foundation |
| güçlü bir temel üzerine inşa |
built on a strong foundation of |
| güçlü bir temel oluşturmak |
form a strong foundation |
| sürekli büyüme için güçlü bir temel |
strong base for continued growth |
| güçlü bir temel argüman |
a strong based argument |
| temel eğitim hakkı temel bir insan hakkı olarak |
the right to basic education as a fundamental human right |