alışveriş yapmayı seviyorsan

alışveriş yapmayı seviyorsan teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
alışveriş yapmayı seviyorsan if you love shopping

alışveriş yapmayı seviyorsan terimi için benzer kelimeler ve anlamları
neyi seviyorsan onu yap do what you love
beni seviyorsan if ye love me
eğer bir şeyi seviyorsan if you love something
süt seviyorsan if you love milk
yani eğer bir çiçek seviyorsan so if you love a flower
pişirmeyi seviyorsan if you like to bake
ama büyük seviyorsan but if you like big
eğer exo'yu seviyorsan if you love the exo
eğer gerçekten seviyorsan if you truly love
silahları seviyorsan if you like weapons
eğer beni gerçekten seviyorsan if you really love me
eğer seviyorsan if you love your
eğer hayatı seviyorsan if you love life
bira seviyorsan if you like beer
eğer gerçekten seviyorsan if you truly like
alışveriş yapmayı severim i like shopping
alışveriş yapmayı seviyorum i like going shopping
alışveriş yapmayı severim i like to shop
alışveriş yapmayı sevmiyorum i don't like shopping
alışveriş yapmayı sever enjoys shopping
alışveriş yapmayı tercih et prefer shopping
alışveriş yapmayı seviyor musun do you enjoy shopping
alışveriş yapmayı seviyorsun you like shopping
alışveriş merkezinde alışveriş shopping at the mall
bunu yapmayı planlıyorum i plan to
ne yapmayı seversin what do you like doing
yorum yapmayı reddetti declined to comment
yapmayı bırak stop doing
yapmayı dene try doing
yapmayı düşün consider doing
en iyisini yapmayı deneyeceğiz we will try our best
yapmayı seviyorum i like doing
yapmayı tercih et prefer doing
yapmayı hedefle aim to do
yapmayı planla plan to do
yemek yapmayı severim i like cooking
yapmayı tercih ederim i prefer doing
yorum yapmayı reddetti refused to comment
yemek yapmayı seviyorum i love cooking
yapmayı seviyorum love doing
yapmayı bırak go about doing
numara yapmayı kes stop pretending
yapmayı içeren involve doing
o ne yapmayı sever what does she like doing
iş yapmayı bıraktı ceases to carry on business
yemek yapmayı öğrenmek learn to cook
yapmayı düşünme thinking of doing
şunu yapmayı kes stop doing that
spor yapmayı severim i like doing sport
işbirliği yapmayı kabul eder agrees to cooperate