sert kabuklu venöz hazne

sert kabuklu venöz hazne teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
sert kabuklu venöz hazne hard shell venous reservoir

sert kabuklu venöz hazne terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kabuklu kabuklu husch husch
çift kabuklu yumuşakça kabuklu deniz ürünleri bivalve molluscan shellfish
sert kabuklu hard-shell
sert kabuklu deniz tarağı hard-shell clam
sert kabuklu yengeç hard-shell crab
sert kabuklu hard shell
sert kabuklu kılıf hard shell case
sert kabuklu polikarbonat hard shell polycarbonate
sert kabuklu taşıma çantası hard-shell carrying case
sert kabuklu bavul a hard shell suitcase
sert kabuklu tohum hard-shelled seed
sert kabuklu taşıma hard-shell carrying
sert kabuklu with hard shell
sert sert sternly
daha sert ve daha sert harder and harder
sert ve sert hard and harsh
sert ve yarı sert malzemeler rigid and semi rigid materials
doğanın en sert ve en sert the roughest and toughest that nature can t
sert kıllı sert fırça stiff-bristle scrub brush
sert sert yükseliş spike sb hard
arteryo-venöz fistüller arteriovenous fistula
santral venöz kateter central venous catheter
santral venöz basınç central venous pressure
venöz ligament fissürü fissure of venous ligament
venöz giriş venepuncture
venöz venous
venöz açı venous angle
venöz kan venous blood
venöz kılcal venous capillary
venöz hum venous hum
venöz hiperemi venous hyperemia
venöz nabız venous pulse
venöz dönüş venous return
venöz sinüs venous sinus
sklera venöz sinüsü venous sinus of sclera
venöz sfigmograf venous sphygmograph
venöz yıldız venous star
venöz tromboembolizm venous thromboembolism
derin venöz tromboz deep venous thrombosis
venöz tromboz venous thrombosis
venöz erişim venous access
venöz sistem venous system
venöz bacak ülserleri venous leg ulcers
santral venöz hat central venous line
venöz basınç venous pressure
venöz çizgi venous line
venöz çıkış venous outflow
jugüler venöz basınç jugular venous pressure
venöz kateter venous catheter
venöz hastalık venous disease