büyük bir topluluk

büyük bir topluluk teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
büyük bir topluluk a large community

büyük bir topluluk terimi için benzer kelimeler ve anlamları
büyük büyük büyük büyük dede great great great great grandfather
topluluk bazında topluluk community-by-community basis
büyük bir topluluk a large cohort
çok büyük bir topluluk a very large cohort
büyük, büyük, büyük büyükbaba great-great-great-grandfather
büyük, daha büyük, en büyük big, bigger, biggest
büyük büyük büyük torun great-great-great granddaughter
büyük-büyük-büyük-büyükannesi great-great-great-grandmother
büyük büyük büyük torun great great great great grandson
büyük-büyük-büyük torun great-great-great grandchildren
büyük-büyük-büyük-torun great-great-great-grandchild
büyük-büyük-büyük-büyükbaba great-great-great-granddad
büyük büyük büyük torunu great-great-great-grandson
büyük-büyük-büyük amca great-great-great uncle
daha büyük topluluk larger community
daha büyük topluluk greater community
büyük topluluk large community
büyük topluluk grantor society
büyük topluluk large ensemble
büyük topluluk sizeable community
daha büyük uluslararası topluluk larger international community
daha büyük topluluk hastaneleri larger community hospitals
büyük topluluk massive community
oldukça büyük topluluk sizable community
daha büyük topluluk için for the greater community
en büyük topluluk largest community
daha büyük topluluk larger ensemble
büyük etnik topluluk large ethnic community
büyük topluluk duygusu great sense of community
en büyük topluluk the biggest community
bir seferde bir topluluk one community at a time
bir bütün olarak bir topluluk a community as a whole
belirli bir topluluk içinde oldukça hızlı bir şekilde zirveye çıkabilir. could peak fairly rapidly within a given community.
daha geniş bir topluluk wider community
bir bütün olarak topluluk community as a whole
bir topluluk a trouper
bir topluluk markası için başvuru application for a community trade mark
küresel bir topluluk a global community
özenli bir topluluk a caring community
yerleşik bir topluluk an established community
bir topluluk an ensemble of
daha geniş bir topluluk a broader community
güçlü bir topluluk duygusu a strong sense of community
canlı bir topluluk a vibrant community
bir topluluk olarak as an ensemble
bir topluluk sürer it takes a community
büyüyen bir topluluk a growing community
gelişen bir topluluk a thriving community
ibadet eden bir topluluk a worshipping community
daha iyi bir topluluk için eylem action for a better community