zorluklarla başa çıkmak

zorluklarla başa çıkmak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
zorluklarla başa çıkmak meet challenges head on

zorluklarla başa çıkmak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
zorluklarla başa çıkmak deal with challenges
zorluklarla başa çıkmak cope with challenges
zorluklarla başa çıkmak dealing with challenges
zorluklarla başa çıkmak deal with a challenge
zorluklarla başa çıkmak handling difficulties
zorluklarla başa çıkmak coping with challenges
zorluklarla başa çıkmak cope with difficulties
zorluklarla başa çıkmak handle difficulty
zorluklarla başa çıkmak deal with difficulty
zorluklarla başa çıkmak dealing with difficulties
zorluklarla başa çıkmak handle difficulties
büyük zorluklarla başa çıkmak to cope with the huge challenges
gelecekteki zorluklarla başa çıkmak deal with the challenges ahead
bu zorluklarla başa çıkmak deal with these challenges
zorluklarla etkin bir şekilde başa çıkmak dealing effectively with the challenges
zorluklarla başa çıkmak dealing with a challenge
bu zorluklarla daha iyi başa çıkmak better deal with these challenges
zorluklarla başa çıkmak meeting challenges head-on
ekonomik zorluklarla başa çıkmak cope with economic hardships
başa çıkmak için başa çıkma mekanizması coping mechanism for dealing with
başa çıkmak cope
başa çıkmak handle with
stresle başa çıkmak cope with stress
değişim ile başa çıkmak cope with change
başa çıkmak için mücadele struggling to cope
çatışma ile başa çıkmak dealing with conflict
başa çıkmak able to cope
stres ile başa çıkmak deal with stress
iyi başa çıkmak cope well
ile başa çıkmak coped with
daha iyi başa çıkmak cope better
başa çıkmak için mücadele struggle to cope
başa çıkmak cope up
başa çıkmak tackle head on
stres ile başa çıkmak dealing with stress
ile başa çıkmak copes with
müşterileri ile başa çıkmak dealing with clients
başa çıkmak için for coping
başa çıkmak kolay easy to deal with
ile başa çıkmak of dealing with
iyi başa çıkmak coping well
hayatla başa çıkmak cope with life
değişim ile başa çıkmak coping with change
başa çıkmak cope in
başa çıkmak zorundayım i have to deal with
durumla başa çıkmak cope with the situation
başa çıkmak için in order to cope with
başa çıkmak cope up with
başa çıkmak able to cope with
iyi başa çıkmak cope well with