kötüleşen durum

kötüleşen durum teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kötüleşen durum worsening plight

kötüleşen durum terimi için benzer kelimeler ve anlamları
kötüleşen durum deteriorating situation
kötüleşen durum worsening situation
kötüleşen durum worsening condition
kötüleşen durum deteriorating state
hızla kötüleşen durum rapidly deteriorating situation
kötüleşen durum worsening state
kötüleşen bir durum a deteriorating situation
keskin bir şekilde kötüleşen durum sharply deteriorating situation
hızla kötüleşen ekonomik durum rapidly deteriorating economic situation
kötüleşen ekonomik durum worsening economic situation
kötüleşen finansal durum deteriorating financial position
kötüleşen bir durum a deteriorated condition
kötüleşen tıbbi durum worsening medical condition
kötüleşen deteriorating
kötüleşen worsening
kötüleşen görünüm worsening outlook
kötüleşen semptomlar worsening symptoms
kötüleşen koşullar deteriorating conditions
kötüleşen sağlık deteriorating health
kötüleşen kalp yetmezliği worsening heart failure
hiç kötüleşen ever worsening
kötüleşen ağrı worsening pain
kötüleşen güvenlik durumu deteriorating security situation
kötüleşen hava deteriorating weather
kötüleşen trend deteriorating trend
kötüleşen astım worsening asthma
kötüleşen enflasyon worsening inflation
kötüleşen ekonomik koşullar worsening economic conditions
kötüleşen kriz worsening crisis
hızla kötüleşen rapidly worsening
kötüleşen anjina worsening angina
kötüleşen ekonomik koşullar deteriorating economic conditions
daha da kötüleşen further worsening
kötüleşen ruh hali worsening mood
giderek kötüleşen progressively worsening
kötüleşen pozisyon deteriorating position
kötüleşen performans deteriorating performance
kötüleşen sorunlar worsening problems
kötüleşen performans worsening performance
kötüleşen prognoz worsening prognosis
kötüleşen ekonomi deteriorating economy
kötüleşen yoksulluk worsening poverty
kötüleşen ekonomi worsening economy
kötüleşen hastalık worsening disease
giderek kötüleşen steadily deteriorated
kötüleşen baş ağrısı worsening headache
kötüleşen böbrek fonksiyonu worsening renal function
kötüleşen ilişkiler worsening relations
kötüleşen iklim değişikliği worsening climate change
sürekli kötüleşen steadily worsening