iyi tanımlanmış

iyi tanımlanmış teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
iyi tanımlanmış well described

iyi tanımlanmış terimi için benzer kelimeler ve anlamları
tanımlanmış fayda ve tanımlanmış katkı emeklilik planları defined benefit and defined contribution pension plans
iyi tanımlanmış well-defined
iyi tanımlanmış well-identified
iyi tanımlanmış is well defined
iyi tanımlanmış well-specified
daha az iyi tanımlanmış less well-defined
en iyi tanımlanmış best defined
oldukça iyi tanımlanmış fairly well defined
iyi tanımlanmış is well described
iyi tanımlanmış kriterler well-defined criteria
iyi tanımlanmış good defined
iyi tanımlanmış standartlar well-defined standards
iyi tanımlanmış yapı well-defined structure
iyi tanımlanmış yaklaşım well-defined approach
iyi tanımlanmış kapsam well defined scope
iyi tanımlanmış are well identified
iyi tanımlanmış hedefler well-defined objectives
iyi tanımlanmış prosedür well defined procedure
iyi tanımlanmış karakter well defined character
iyi tanımlanmış süreç well-defined process
iyi tanımlanmış amaçlar well-defined purposes
iyi tanımlanmış bölge well-defined territorial
iyi tanımlanmış aşamalar well defined stages
iyi tanımlanmış özellikler well-defined features
iyi tanımlanmış arayüz well-defined interface
en iyi tanımlanmış is best defined
tanımlanmış en iyi uygulama defined best practice
iyi tanımlanmış finely defined
iyi tanımlanmış have been well described
iyi tanımlanmış are well defined
iyi tanımlanmış dil well defined language
açısından daha iyi tanımlanmış better defined in terms of
iyi tanımlanmış is well identified
iyi tanımlanmış was well defined
iyi tanımlanmış has been well described
iyi tanımlanmış popülasyonlar well-defined populations
iyi tanımlanmış haklar well-defined rights
iyi tanımlanmış ürün well defined product
iyi tanımlanmış yol well- defined way
iyi tanımlanmış dört mevsim four well defined seasons
iyi tanımlanmış kurallar dahilinde within a well-defined set of rules
en iyi tanımlanmış are best defined
iyi tanımlanmış been well described
iyi tanımlanmış takım well-defined team
2. iyi tanımlanmış 2. well-defined
iyi tanımlanmış kısım well-defined part
iyi tanımlanmış kurallar well-defined rules
işler iyi tanımlanmış things are well defined
oldukça iyi tanımlanmış reasonably well-defined
iyi tanımlanmış içtihat kanunu well defined case law