kısıtlayıcı yasal limit değerleri

kısıtlayıcı yasal limit değerleri teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kısıtlayıcı yasal limit değerleri restrictive statutory limit values

kısıtlayıcı yasal limit değerleri terimi için benzer kelimeler ve anlamları
yasal limit değerleri statutory limit values
aşırı limit limit anahtarı overtravel limit switch
limit limit izleme monitoring limit switch
limit limit ayarı setting limit switch
biyolojik limit değerleri biological limit values
emisyon limit değerleri emission limit values
ulusal eşik limit değerleri national threshold limit values
eşik limit değerleri threshold limits values
limit değerleri ayarla set limit values
eşik limit değerleri ve biyolojik maruz kalma indeksleri threshold limit values and biological exposure indices
avrupa limit değerleri european limit values
kimyasal maddeler ve fiziksel için eşik limit değerleri threshold limit values for chemical substances and physical
limit değerleri olan malzemeler ingredients with limit values
limit değerleri ile with limit values
ulusal biyolojik limit değerleri national biological limit values
boşaltma limit değerleri discharge limit values
hava emisyon limit değerleri air emission limit values
veya yasal limit or the statutory limit
kez yasal limit times legal limit
kısıtlayıcı olmayan madde non-restrictive clause
kısıtlayıcı olmayan nonrestrictive
kısıtlayıcı olmayan fıkra nonrestrictive clause
kısıtlayıcı restrictive
kısıtlayıcı anlaşma restrictive covenant
kısıtlayıcı uygulama restrictive practice
kısıtlayıcı constraining
kısıtlayıcı sözleşmeler restrictive covenants
akış kısıtlayıcı flow restrictor
kısıtlayıcı valf restrictor valve
en az kısıtlayıcı ortam least restrictive environment
kısıtlayıcı olmayan non-restrictive
daha kısıtlayıcı more restrictive
kısıtlayıcı faktörler constraining factors
kısıtlayıcı önlemler restrictive measures
kısıtlayıcı efsane restrictive legend
kısıtlayıcı kardiyomiyopati restrictive cardiomyopathy
kısıtlayıcı ciro restrictive endorsement
kısıtlayıcı kurallar restrictive guidelines
kısıtlayıcı uygulamalar restrictive practices
kısıtlayıcı akciğer hastalığı restrictive lung disease
en az kısıtlayıcı least restrictive
kısıtlayıcı giysiler restrictive clothing
kısıtlayıcı plaka restrictor plate
kısıtlayıcı ayar restrictive setting
kısıtlayıcı politikalar restrictive policies
daha az kısıtlayıcı değil no less restrictive
kısıtlayıcı yorumlama restrictive interpretation
kısıtlayıcı mevzuat restrictive legislation
kısıtlayıcı nitelik restrictive nature
daha az kısıtlayıcı less restrictive