bağımsız bir varlık oldu

bağımsız bir varlık oldu teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bağımsız bir varlık oldu became an independent entity

bağımsız bir varlık oldu terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bir finansal varlık veya bir grup finansal varlık bozulmuş a financial asset or a group of financial assets is impaired
bir finansal varlık veya bir finansal varlık grubu a financial asset or a group of financial assets
bağımsız varlık yönetimi independent asset management
bağımsız varlık yöneticisi independent asset manager
bağımsız varlık independent existence
bağımsız ekonomik varlık independent economic entity
varlık ve varlık yönetimi asset and wealth management
bağımsız oldu became independent
bağımsız oldu has become independent
bu bağımsız inceleme oldu this independent review was
varlık oldu been an asset
oldu ya da oldu were or became
öldü öldü died death
bir güven veya başka bir varlık a trust or other entity
bir işletme segmenti bir varlık grubudur a business segment is a group of assets
bağımsız bir yüklenici olarak as an independent contractor
bağımsız bir şekilde independent manner
bağımsız bir üçüncü taraf an independent third party
herhangi bir tüzük veya yasadan bağımsız olarak regardless of any statute or law to the contrary
bağımsız bir inceleme an independent review
bağımsız bir yüklenici olarak kalmak remain an independent contractor
bağımsız bir kurum an independent body
bağımsız bir yargı an independent judiciary
bağımsız bir müteahhit an independent contractor
bağımsız bir iskoçya an independent scotland
bağımsız bir şekilde, üretilen independently-produced
bağımsız bir ağ olup olmadığı whether a standalone network
bağımsız bir muhasebe firması an independent firm of accountants
bağımsız bir görüş oluşturmadan without forming an independent view
bağımsız bir lisans sahibi an independent licensee
bağımsız bir anket şirketi an independent survey firm
herhangi bir iddiadan bağımsız olarak regardless of any claim
bağımsız bir zihin an independent mind
bağımsız bir şekilde in an independent way
bağımsız bir hayat sürmek lead independent life
bağımsız bir yaşam kazan earn an independent living
bağımsız bir kapasitede in an independent capacity
bağımsız bir müteahhit is an independent contractor
ben bağımsız bir insanım i am an independent person
bağımsız bir denetçi an independent auditor
bağımsız bir ürün a standalone product
bağımsız bir parti an independent party
bağımsız bir ürün olarak as a standalone product
bağımsız bir anket an independent survey
bağımsız bir veri an independent data
bağımsız bir yönetmen an independent director
bağımsız bir risk faktörü an independent risk factor
üyeler herhangi bir kanun veya yasadan bağımsız olarak members agree that regardless of any statute or law
bağımsız, uzman bir danışma ve dış denetim organı an independent, expert advisory and external oversight body
bağımsız bir şekilde in an independent way from