biriken basınç

biriken basınç teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
biriken basınç accumulating pressure

biriken basınç terimi için benzer kelimeler ve anlamları
biriken accumulating
biriken konveyör accumulating conveyor
biriken kaynak build-up welding
biriken buhar vapor deposited
biriken rezervler build up reserves
biriken antikorlar build up antibodies
biriken malzeme build up material
biriken buhar vapour deposited
biriken kaynak building-up welding
biriken toz deposited dust
biriken karbondioksit buildup carbon dioxide
biriken sular waters deposited
biriken tartar build-up tartar
biriken enerji energy accumulated
biriken var there is accumulating
biriken yağmur a rain deposited
biriken that accumulate
biriken üreten generating cumulative
akciğerlerde biriken sıvı fluid building up in the lungs
besin zincirinde biriken kimyasallar chemicals build up in the food chain
biriken yağış the precipitation accumulated
biriken parçacıklar deposit particles
hala biriken still accumulating
biriken bilgi the knowledge accumulated
biriken rezervler accumulating reserves
biriken maliyet accumulating cost
biriken sıvı build up fluid
biriken yanıcı maddeler accumulated flammable materials
biriken that have been accumulating
biriken kül of ash deposited
aşırı biriken malzeme excessive build-up material
2. biriken 2. accumulating
basınç talebi veya diğer pozitif basınç modu pressure demand or other positive pressure mode
aşırı basınç düşük basınç overpressure underpressure
aşırı basınç ve düşük basınç overpressure and underpressure
ters basınç gradyanı adverse pressure gradient
atmosferik basınç atmospheric pressure
geri basınç back pressure
geri basınç backpressure
barometrik basınç barometric pressure
santral venöz basınç central venous pressure
karşı basınç counterpressure
basınç depressurization
diyastolik basınç diastolic pressure
etkili ozmotik basınç effective osmotic pressure
uygun basınç gradyanı favourable pressure gradient
yüksek basınç high-pressure
hidrostatik basınç hydrostatic pressure
kafa içi basınç intracranial pressure
alçak basınç low-pressure