riske dayalı düzeltici faaliyet

riske dayalı düzeltici faaliyet teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
riske dayalı düzeltici faaliyet risk-based corrective action

riske dayalı düzeltici faaliyet terimi için benzer kelimeler ve anlamları

düzeltici ve önleyici faaliyet corrective and preventive action
düzeltici faaliyet raporu corrective action report
düzeltici faaliyet için for corrective action
düzeltici ve önleyici faaliyet corrective and preventative action
tedarikçi düzeltici faaliyet talebi supplier corrective action request
düzeltici faaliyet isteği corrective actions request
düzeltici faaliyet corrective activity
uzun vadeli düzeltici faaliyet long-term corrective action
düzeltici faaliyet önermek to propose corrective actions
düzeltici faaliyet önermek proposing corrective actions
düzeltici faaliyet önerisi suggestion of corrective actions
etkili düzeltici faaliyet effective corrective action
düzeltici faaliyet of corrective action
olası düzeltici faaliyet possible corrective action
fesih ve dahil olmak üzere düzeltici faaliyet corrective action, up to and including termination
riske dayalı yaklaşım risk-based approach
riske dayalı sermaye risk-based capital
riske dayalı based on risk
riske dayalı bir yaklaşımla on a risk based approach
riske dayalı öncelik risk based priority
riske dayalı sermaye yeterliliği risk-based capital adequacy
bu riske dayalı yaklaşım this risk-based approach
sağlam riske dayalı based on sound risk
talebe dayalı faaliyet demand-driven activity
gerçeklere dayalı ve sadece iddialara dayalı değil based on facts and not merely on allegations
riske girmek run a risk
riske maruz kalma risk exposure
riske risking
riske risked
riske uyarlanmış risk-adjusted
riske değer worth the risk
riske maruz kalma exposure to risk
riske uyarlanmış getiri risk-adjusted returns
riske atılan risk risk posed
riske atmak put in risk
riske atmak putting at risk
riske tolerans tolerance for risk
onları riske atmak put them at risk
riske duyarlı risk-sensitive
seni riske sokmak put you at risk
riske atar puts at risk
riske atmak put on risk
hayatlarını riske at risk their lives
riske maruz bırakmak expose to risk
riske uyarlanmış baz risk adjusted basis
riske at risk it
riske değer is worth the risk
hayatımızı riske at risk our lives
sonucu riske atmak risk the outcome
riske maruz exposed to risk