| geleneksel kendi kaynakları |
traditional own resources |
geleneksel kendi kaynakları terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| geleneksel ve geleneksel olmayan |
traditional and nontraditional |
| geleneksel ve geleneksel olmayan aktörler |
traditional and non-traditional actors |
| geleneksel ve geleneksel olmayan güvenlik tehditleri |
traditional and non-traditional security threats |
| geleneksel ve geleneksel adalet |
customary and traditional justice |
| geleneksel enerji kaynakları |
conventional energy sources |
| geleneksel enerji kaynakları |
traditional energy sources |
| geleneksel enerji kaynakları |
conventional energy supplies |
| geleneksel veri kaynakları |
traditional data sources |
| geleneksel güç kaynakları |
conventional power sources |
| geleneksel olmayan gaz kaynakları |
unconventional gas resources |
| geleneksel olmayan enerji kaynakları |
unconventional sources of energy |
| geleneksel finansman kaynakları |
traditional sources of financing |
| geleneksel olmayan petrol kaynakları |
unconventional oil resources |
| geleneksel finansman kaynakları |
traditional sources of finance |
| kendi kaynakları |
own resources |
| kendi finansal kaynakları |
own financial resources |
| kendi kaynakları danışma kurulu |
advisory committee on own resources |
| kendi kaynakları dışında |
other than own resources |
| kendi bütçe kaynakları |
own budgetary resources |
| bankanın kendi kaynakları |
bank own resources |
| kendi kendine yardım kaynakları |
self-help resources |
| kendi kaynakları için |
for own resources purposes |
| kendi kaynakları |
their own resources |
| kendi kendine öğrenme kaynakları |
self learning resources |
| kendi adıma kendi adına |
on my own personal behalf |
| kendi inisiyatifi ve kendi riski altında |
own initiative and at their own risk |
| kendi uygunluğunu kendi kararını vermek |
make their own determination as to its suitability |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma özellikleri |
self-destruct and self-deactivation features |
| kendi hesabına ve kendi pahasına |
own account and at its own expense |
| kendi kendini imha etme ve kendi kendine devre dışı bırakma f |
self-destruct and self-deactivation f |
| geleneksel işaret |
conventional sign |
| geleneksel silah |
conventional weapon |
| geleneksel bilgelik |
conventional wisdom |
| geleneksel |
conventionally |
| geleneksel olmayan |
non-traditional |
| geleneksel olmayan |
nontraditional |
| geleneksel |
traditional |
| geleneksel mantık |
traditional logic |
| geleneksel evlilik |
traditional marriage |
| geleneksel seçenek |
traditional option |
| geleneksel politika |
traditional policy |
| geleneksel silah |
traditional weapon |
| geleneksel |
traditionally |
| geleneksel olmayan savaş |
unconventional warfare |
| geleneksel sistem |
us customary system |
| olağan ve geleneksel |
usual and customary |
| geleneksel bilgi |
traditional knowledge |
| geleneksel uygulama |
customary practice |
| geleneksel olduğu gibi |
as is customary |
| geleneksel birimler |
customary units |