kendisi ile ilgilenmiyor

kendisi ile ilgilenmiyor teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
kendisi ile ilgilenmiyor does not concern itself with

kendisi ile ilgilenmiyor terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ile ilgilenmiyor doesn't concern himself with
dosyalama ile ilgilenmiyor not interested in filing
ilgilenmiyor is not concerned with
hiç ilgilenmiyor not interested at all
ilgilenmiyor are not interested in
ilgilenmiyor are not concerned with
kimse ilgilenmiyor nobody is interested
artık ilgilenmiyor is no longer interested
pek ilgilenmiyor hardly interested
ilgilenmiyor is not interested in
hiçbir şeyle ilgilenmiyor interested in nothing
hiç ilgilenmiyor at all interested
yardım etmekle ilgilenmiyor not interested in helping
kimse ilgilenmiyor no one is interested
o ilgilenmiyor he is not interested
daha az ilgilenmiyor are no less interested in
hepsi ilgilenmiyor not all interested
siyasetle ilgilenmiyor not interested in politics
özel olarak ilgilenmiyor does not specifically concern
ilgilenmiyor gibi görünüyor does not seem interested
bunu yapmakla ilgilenmiyor not interested in doing so
tanrı ilgilenmiyor god is not interested in
artık ilgilenmiyor are no longer interested
sadece ilgilenmiyor just isn't interested
artık ilgilenmiyor is no more interested
o ilgilenmiyor not that interested
ilgilenmiyor are not of interest
kendisi veya kendisi himself or herself
kendisi veya kendisi the person him- or herself
kendisi ile ilgilenmek self-involvement
kendisi ile with himself
kendisi ile ilgili concerning itself
kendisi ile rahat comfortable with himself
kendisi ile iletişim kurmak commune with himself
kendisi ile rahat at ease with himself
hayatın kendisi ile with life itself
kendisi ile uyumlu aligned itself with
kendisi ile rahat at ease with itself
kendisi ile konuşuyordu he was talking to himself
kendisi ile birlikte along with himself
kendisi ile ilgiliydi was about himself
kendisi ile ilgili regarding itself
kendisi ile talep demanding with himself
kendisi ile diyalog dialogue with himself
kendisi ile oynuyor plays with himself
kendisi ile meşgul preoccupied with itself
ölümün kendisi ile with death itself
kendisi ile konuşuyordu she was talking to herself
kendisi himself
kendisi hisself