rehin vermeyecek

rehin vermeyecek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
rehin vermeyecek shall not pledge

rehin vermeyecek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
rehin vermeyecek will not pledge
rehin verilen rehin pledging collateral
rehin tutulan veya rehin verilen teminat collateral held or pledged
rehin rehin rehired a rehires
vermeyecek shall not render
ödün vermeyecek will not compromise
izin vermeyecek won't let
izin vermeyecek will not allow
izin vermeyecek shall not permit
size izin vermeyecek won't let you
izin vermeyecek won't allow
vermeyecek will not yield
hak vermeyecek will not entitle
asla ödün vermeyecek will never be compromised
vermeyecek shall not give
vermeyecek shall not grant
izin vermeyecek will not permit
cevap vermeyecek will not answer
lisans vermeyecek will not license
zarar vermeyecek will do no harm
cevap vermeyecek will become unresponsive
sana zarar vermeyecek will not harm you
vermeyecek shall not confer
izin vermeyecek shall not allow
poz vermeyecek will not pose
kullanmayacak veya izin vermeyecek shall not use or permit
vermeyecek shall not furnish
enerji vermeyecek will not energize
tazminat verecek, zarar vermeyecek ve savunacak shall indemnify, hold harmless and defend
karar vermeyecek a decision will not
kendine izin vermeyecek will not allow itself to
başka hiçbir tarafın erişimine izin vermeyecek will not permit any other party to have access
zarar vermeyecek, kötüye kullanmayacak veya itibarsızlaştırmayacaksınız you will not harm, misuse, or bring into disrepute
makul olmayan bir şekilde onay vermeyecek will not unreasonably withhold approval
herhangi bir kişi veya kuruluşa zarar vermeyecek; will not cause injury to any person or entity;
zarar vermeyecek şekilde in a way that is not detrimental to
el vermeyecek shall not work a forfeiture
cevap vermeyecek will not respond
izin vermeyecek not going to allow
ödün vermeyecek won't compromise
vermeyecek will not be issuing
daha fazla izin vermeyecek will not allow any more
reklam vermeyecek will not advertise
özlemene izin vermeyecek won't let you miss
ile tepki vermeyecek will not react with
sorumluluk vermeyecek will not engender responsibilities
sendikalara izin vermeyecek will not allow unions
ödün vermeyecek he will not compromise with
hiçbir şey vermeyecek nothing shall confer
izin vermeyecek will not grant permission