| saklayacak bir şeyi var |
has something to hide |
saklayacak bir şeyi var terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| saklayacak bir şeyi yok |
have nothing to hide |
| saklayacak bir şey var |
have something to hide |
| saklayacak bir şey var |
got something to hide |
| saklayacak bir şey kalmadı |
nothing left to hide |
| saklayacak bir şey yok |
there is nothing to hide |
| saklayacak bir şeyin yoksa |
if you have nothing to hide |
| zarar görmeyecek, tazmin edecek, savunacak ve saklayacak |
shall save, indemnify, defend and hold harmless |
| saklayacak hiçbirşeyim yok |
i have nothing to hide |
| saklayacak |
will enshrine |
| sen saklayacak en iyi insansın |
you're the best person to keep |
| eşyaları saklayacak yer |
space to keep things |
| onu saklayacak |
him to hide |
| her şeyi söyleyen her şeyi dans eden |
all-singing all-dancing |
| her şeyi ye ve her şeyi ye |
eat anything and everything |
| bir şeyi çözmek için bir şeyimiz var |
we have something to resolve something |
| söyleyecek bir şeyi var |
has something to say |
| yapacak bir şeyi var |
it has something to do |
| yapacak bir şeyi var |
has anything to do |
| yapacak bir şeyi var |
has something to do |
| kazanacak bir şeyi var |
have something to gain |
| herkese sunacak bir şeyi var |
has something to offer for all |
| herkesin bir şeyi var |
everybody's got something |
| yapacak bir şeyi var mı |
does it have anything to do |
| herkesin söyleyecek bir şeyi var |
everyone has something to say |
| bir şeyi var |
has something bearing |
| bunun iyi bir şeyi var |
this has something good |
| yapacak bir şeyi var |
has something catching up to do |
| bunun yapacak bir şeyi var mı |
does this have something to do |
| yapacak çok şeyi var |
has a lot to do |
| size sunacak çok şeyi var |
has a lot to offer |
| yapacak daha çok şeyi var |
has more to do |
| sunacak çok şeyi var |
has much to offer |
| söyleyecek çok şeyi var |
has much to say |
| korkacak daha çok şeyi var |
has more to fear |
| yapacak çok az şeyi var |
has very little to do |
| takdir edecek çok şeyi var |
has much to commend it |
| sunacak çok şeyi var |
has so much to offer |
| söyleyecek çok şeyi var |
has a lot to say |
| cevaplayacak çok şeyi var |
has a lot to answer for |
| cevaplayacak çok şeyi var |
have a lot to answer for |
| hala gidecek çok şeyi var |
still has far to go |
| söyleyecek çok şeyi var |
has plenty to say |
| söyleyecek çok şeyi var |
has a great deal to say |
| cevaplayacak çok şeyi var |
have much to answer for |
| tavsiye edecek çok şeyi var |
has much to recommend |
| kazanacak çok şeyi var |
have much to gain |
| sunacak daha çok şeyi var |
it has a lot more to offer |
| şükredecek çok şeyi var |
has so much to be thankful for |
| kazanacak çok şeyi var |
has much to gain |
| yaşayacak çok şeyi var |
has a lot to live up to |