hüküm kuran

hüküm kuran teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
hüküm kuran judgment imposing

hüküm kuran terimi için benzer kelimeler ve anlamları

kuran alcoran
kuran establishing
kuran koran
kuran quran
avrupa topluluğunu kuran antlaşma treaty establishing the european community
kendini kuran establishing itself
kutsal kuran holy quran
dostça ilişkiler kuran fraternizing
kendini kuran self-erecting
kendini kuran establishing himself
kuran'da geçen koranic
dünya ticaret örgütünü kuran anlaşma agreement establishing the world trade organization
uluslararası ceza mahkemesini kuran roma tüzüğü rome statute establishing the international criminal court
avrupa'yı kuran anlaşmayı dikkate alarak having regard to the treaty establishing the european
kuran kanunu koranic law
avrupa topluluğu kuran antlaşma treaty establishing the european community tec
avrupa kömür ve çelik topluluğunu kuran anlaşma treaty establishing the european coal and steel community
avrupa ekonomik topluluğunu kuran antlaşma treaty establishing the european economic community
kendini kuran vinç self erecting crane
avrupa birliğini kuran antlaşma treaty establishing the european union
kendilerini kuran that installed themselves
kuran kurum the institution that establishes
ile iletişim kuran arayüz interface communicating with
kanıt kuran proof establishing
kuran dönemi jurassic period
bunu kuran which established that
ajansı kuran yönetmelik regulation establishing the agency
avrupa'yı kuran anlaşmaya taraf olan taraflar contracting parties to the treaty establishing the european
bir dernek kuran avrupa-akdeniz anlaşması the euro-mediterranean agreement establishing an association
tümüyle iletişim kuran dünya all-communicating world
ülkelerde kendini kuran establishing itself in countries
avrupa birliğini kuran anlaşmanın maddeleri articles of the treaty establishing the european union
zorunlu kuran düzenlemeler regulations that mandate
kendimizi kuran establishing ourselves
avrupa atom enerjisi topluluğunu kuran anlaşma, treaty establishing the european atomic energy community,
hüküm sür ve hüküm ver reign and rule
f herhangi bir hüküm veya hüküm dizisi f any provision or series of provisions
hüküm vermek adjudge
hüküm ve karar adjudicates
hüküm adjudication
hüküm sürme ascendency
dini hüküm decretal
hüküm dictum
yanlış hüküm vermek misdeem
yanlış hüküm misjudgement
yanlış hüküm misjudgment
aşırı hüküm over-provision
sorgulama ve hüküm oyer and terminer
peşin hüküm parti pris
ön hüküm pre-provision