duygularını ifade edememe

duygularını ifade edememe teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
duygularını ifade edememe inability to express feelings

duygularını ifade edememe terimi için benzer kelimeler ve anlamları
ifade edememe failure to express
ifade edememe inability to express
duygularını ifade et express your feelings
duygularını ifade et express his feelings
duygularını ifade et express her feelings
duygularını ifade et express their feelings
duygularını ifade edebilme able to articulate his feelings
duygularını ifade ediyor he expresses emotions
duygularını ifade etme expressing their emotions
kendi duygularını ifade et express their own feelings
duygularını sanat yoluyla ifade eder express their feelings through art
ile ilgili duygularını ifade eder express feelings related to
ayırt edememe indiscrimination
teslim edememe failure to deliver
ifşa edememe failure to disclose
ısrar edememe failure to insist
hareket edememe inability to act
ifşa edememe failing to disclose
ilan edememe failure to declare
teslim edememe inability to deliver
idare edememe inability to handle
tedarik edememe inability to procure
hareket edememe inability to move
telafi edememe failure to compensate
rekabet edememe failure to compete
sıkı performans konusunda ısrar edememe failure to insist upon strict performance
ifşa edememe failure to reveal
elde edememe inability to achieve
takip edememe a failure to follow
tahmin edememe inability to predict
kontrol edememe inability to control
tahammül edememe inability to tolerate
ifşa edememe cezası penalty for failure to disclose
beyan edememe for failing to declare
ilan edememe a failure to declare
veya takip edememe or failure to follow
tahmin edememe failure to estimate
taahhüt edememe inability to commit to
ikna edememe failure to persuade
dahil hareket edememe failure to act including
yardım edememe a failure to help
ihlali tedavi edememe failure to cure a breach
takip edememe of failing to follow
takip edememe for failure to follow
olmayan inkar edememe non-repudiability
karşısındakinin duygularını hissetmek empathise
karşısındakinin duygularını hissetmek empathize
kendi duygularını ölçmek introspect
duygularını gizleyen undemonstrative
duygularını incitmek hurt feelings