bunu yaparken sorun yaşıyorum

bunu yaparken sorun yaşıyorum teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
bunu yaparken sorun yaşıyorum i have trouble doing so

bunu yaparken sorun yaşıyorum terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bunu yaparken sorun yaşadım i had trouble doing this
sorun yaşıyorum i'm having trouble
sorun yaşıyorum i am having trouble
sorun yaşıyorum i have been having problems
sorun yaşıyorum i'm having problems
bir sorun yaşıyorum i'm having a problem
ile sorun yaşıyorum i'm having problems with
sorun yaşıyorum i am having problems
sorun yaşıyorum i get problems
bulmakta sorun yaşıyorum i have problems finding
sorun yaşıyorum i am having problems with
birkaç sorun yaşıyorum i'm having a few problems
uyumakta sorun yaşıyorum i have problems getting to sleep
tamamlamada sorun yaşıyorum i have problem completing the
hala sorun yaşıyorum i still have trouble
sorun yaşıyorum i keep having problems
sorun yaşıyorum i face a problem
biriyle sorun yaşıyorum i'm trouble with someone
erişimde sorun yaşıyorum i have problems to access
anlama konusunda sorun yaşıyorum i have trouble understanding
giriş yaparken sorun trouble logging in
yaparken sorun yok there is no problem in doing
bunu yaparken in doing so
bunu yaparken in doing this
ve bunu yaparken and in doing so
bunu yaparken when performing
bunu yaparken while doing this
bunu yaparken at doing so
ama bunu yaparken but in doing so
bunu yaparken in the course of doing so
bunu yaparken in making this happen
bunu yaparken başarısızlık failure in doing so
ve bunu yaparken and while doing so
bunu yaparken beri since in doing so
bunu yaparken that in doing so
bunu yaparken at the time of doing so
ancak bunu yaparken doing so, however
bunu yaparken at doing that
bunu yaparken in giving this
bunu yaparken in performing this
bunu yaparken in doing so we have
bunu yaparken in accomplishing this
ve bunu yaparken de and in doing so have
lütfen bunu yaparken please note that whilst
bunu yaparken düzeltmeler in doing so fixes
bunu yaparken yardım aided in doing so
bunu yaparken birisinin kendi güvenliğini sağlama ensuring one's own safety whilst doing so
bunu yaparken while conceding that
bunu yaparken rahat hissediyorum feel comfortable doing this
bunu yaparken yapılan harcamalar. expenses incurred in doing so.