korumayı başaramamak

korumayı başaramamak teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
korumayı başaramamak failing to safeguard

korumayı başaramamak terimi için benzer kelimeler ve anlamları
başaramamak failure to achieve
başaramamak fail to achieve
başaramamak to be at odds with
başaramamak failing to achieve
başaramamak fail to deal
başaramamak fail to accomplish
başaramamak inability to deal
başaramamak failure to accomplish
başaramamak fail to handle
meydan okumayı başaramamak failing to challenge
başaramamak not achieving
hiçbir şey başaramamak achieving nothing
korumayı kontrol et check safekeeping
gizliliğinizi korumayı taahhüt eder is committed to protecting your privacy
korumayı başardı managed to preserve
korumayı geliştir enhance protection
korumayı yeniden başlat restart protection
korumayı zorla enforce protection
korumayı taahhüt ediyoruz we are committed to protecting
korumayı amaçlar aims to protect
gizliliğinizi korumayı taahhüt committed to protecting your privacy
korumayı geç skip protection
korumayı geri yükle restore protection
korumayı amaçlayan aiming to protect
yeterli korumayı sağlamak maintaining sufficient protection
korumayı amaçlar aims to preserve
korumayı zorlamak push through protection
korumayı kabul et agree to maintain
korumayı etkinleştir enable protection
korumayı başar manage to retain
korumayı baltalamak undermine the protection
korumayı ilerletmek advancing the protection
korumayı artırmak to boost protection
korumayı kaldır remove protection
korumayı taahhüt eder is committed to preserving
korumayı sağlamak assure the protection
sosyal korumayı desteklemek support social protection
korumayı güçlendirmek strengthen protection
gizliliğinizi korumayı ve bunlara saygı göstermeyi taahhüt eder. are committed to protecting and respecting your privacy.
karşı korumayı kabul etmek agree to secure against
korumayı teşvik etmek encourage protection
korumayı kapatma shut off protection
korumayı ilerletmek advance the protection
korumayı planla plan to safeguard
korumayı taahhüt etmek undertake to preserve
korumayı hak eden deserving protection
söz konusu korumayı vermekle yükümlüdür is bound to grant the specific protection in question
korumayı hedefleyen aiming at the protection
korumayı arttır increase protection
korumayı sürdür maintain protection