| birlikte gelen proje |
bundled project |
birlikte gelen proje terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| gelen ve gelen |
both to and from |
| gelen ve gelen mektuplar |
letters from and |
| gelen ve gelen |
serving to and from |
| ile birlikte gelen |
that come with |
| birlikte gelen çözüm |
bundled solution |
| birlikte gelen donanım |
bundled hardware |
| karşılık gelen ile birlikte |
along with corresponding |
| ile birlikte gelen |
that ships with |
| ile birlikte gelen |
which come with |
| birlikte gelen sevinç |
joy that comes with |
| birlikte gelen başlık |
the caption that went with |
| ile birlikte gelen |
that come along with |
| birlikte gelen avantajlar |
advantages that come with |
| birlikte gelen ürünler |
together products from |
| birlikte gelen sorun |
problem that comes with |
| şirketin ticari unvanı, karşılık gelen vergi kimlik numarasıyla birlikte. |
trade name of the company together with its corresponding tax identity number. |
| birlikte gelen uygulama yazılımı |
bundled application software |
| karşılık gelen ile birlikte |
together with the corresponding |
| onunla birlikte gelen dezavantajları |
disadvantages that come with it |
| birlikte gelen duygular |
emotions that come with |
| birlikte gelen zafer |
the glory that comes with |
| karşılık gelen ile birlikte |
along with its corresponding |
| birlikte gelen zorluklar |
the challenges that come with |
| proje bazında proje bazında |
project-by-project basis |
| proje bazında proje bazında |
on a project by project basis |
| proje bazında proje |
project-by-project |
| proje bazında proje |
project to project basis |
| proje yaklaşımı ile proje |
project by project approach |
| proje ile proje yapıldı |
done project by project |
| proje bazında proje bazında |
a project-by-project basis |
| proje bazında proje bazında belirlenir |
determined on a project by project basis |
| birlikte ve birlikte |
jointly and severally with |
| birlikte ilerlemek için birlikte çalışmak |
work together moving forward |
| birlikte sonsuza dek birlikte |
together ever ever after |
| işbaşına yeni gelen kimse iyi iş görür |
a new broom sweeps clean |
| sonradan akla gelen düşünce |
afterthought |
| elinden gelen |
all-out |
| başına gelen |
befell |
| göğüsten gelen |
chesty |
| başta gelen |
chiefest |
| karşılık gelen açılar |
corresponding angles |
| vadesi gelen fatura |
due bill |
| kulağa hoş gelen |
dulcet |
| içkiden gelen cesaret |
dutch courage |
| haydan gelen huya gider |
easy come, easy go |
| ardından gelen |
ensuing |
| kulağa hoş gelen |
euphonic |
| ilk gelen |
first-come |
| cennetten gelen |
heaven-sent |
| gelen yerli |
homebred |