| kontrollü bir ilaç |
a controlled drug |
kontrollü bir ilaç terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| kontrollü ilaç |
controlled medication |
| kontrollü ilaç salımı |
controlled drug release |
| kontrollü ilaç kullanımı |
controlled drug use |
| kontrollü ilaç dağıtımı |
controlled drug delivery |
| kontrollü ilaç programına erişim |
access to controlled medications programme |
| kontrollü ilaç bulundurma |
controlled drug possession |
| ilaç-ilaç etkileşimleri |
drug-drug interactions |
| ilaç-ilaç |
drug-drug |
| ilaç-ilaç etkileşimi çalışması |
drug-drug interaction study |
| ilaç ve ilaç |
pharmaceuticals and pharmaceutical |
| ilaç ve ilaç |
medicine and drug |
| ters ilaç-ilaç etkileşimi |
adverse drug-drug interaction |
| ilaç-ilaç-olay |
drug-drug-event |
| ilaç-ilaç farmakokinetik etkileşimleri |
drug-drug pharmacokinetic interactions |
| kontrollü bir şekilde |
in a controlled manner |
| kontrollü bir şekilde |
controlled manner |
| rasgele kontrollü bir deneme |
a randomized controlled trial |
| kontrollü bir şekilde |
in a controlled way |
| kontrollü bir maddeye sahip olmak |
possession of a controlled substance |
| kontrollü bir oranda |
at a controlled rate |
| bir program ii kontrollü madde |
a schedule ii controlled substance |
| kontrollü bir ilaca sahip olma |
possession of a controlled drug |
| kontrollü bir ortamda |
in a controlled environment |
| kontrollü bir ortamda |
in a controlled setting |
| randomize kontrollü bir çalışma |
a randomised controlled trial |
| küme randomize kontrollü bir deneme |
a cluster-randomised controlled trial |
| kontrollü bir şekilde |
in a controlled fashion |
| randomize olmayan kontrollü bir deneme |
a non-randomized controlled trial |
| randomize kontrollü bir çalışmada |
in a randomized controlled trial |
| randomize kontrollü bir çalışma |
a randomized controlled study |
| güvenli ve kontrollü bir ortamda |
in a safe and controlled environment |
| kontrollü bir çalışmada |
in a controlled study |
| kontrollü bir oran |
a controlled rate |
| kontrollü bir madde içeren suiistimal |
misconduct involving a controlled substance |
| kontrollü bir ürünün |
of a controlled product |
| ve bir adet yarı kontrollü deneme |
and one quasi-controlled trial |
| güvenli ve kontrollü bir şekilde |
safe and controlled manner |
| kontrollü bir kelime |
a controlled vocabulary |
| kontrollü bir maddeyi kötüye kullanmak |
abuse a controlled substance |
| daha kontrollü bir yaklaşım |
more controlled approach |
| kontrollü bir ortamda |
in a controlled atmosphere |
| büyük, randomize kontrollü bir denemede |
in a large, randomized controlled trial |
| randomize kontrollü bir deney |
a randomized controlled experiment |
| kontrollü bir deney |
a controlled experiment |
| yavaş kontrollü bir şekilde |
slow-controlled manner |
| kontrollü tehlikeli bir madde |
a controlled dangerous substance |
| kontrollü bir kısmı |
a controlled portion of |
| kontrollü bir sürüm |
a controlled release |
| çift kör, plasebo kontrollü bir denemede, |
in a double blinded, placebo controlled trial, |
| kontrollü bir ortam sağlar |
provides a controlled environment |