yüksek miktarda şeker

yüksek miktarda şeker teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
yüksek miktarda şeker high amount of sugar

yüksek miktarda şeker terimi için benzer kelimeler ve anlamları

bol miktarda şeker plenty of sugar
aynı miktarda şeker the same amount of sugar
şeker şeker sugar sugar
şeker kamışı veya şeker pancarı şekeri cane or beet sugar in solid form
şeker kamışı ve şeker pancarı sugarcane and sugar beets
yüksek yağ, yüksek şeker high-fat, high-sugar
yüksek kalorili yüksek şeker high calorie high sugar
yüksek yüksek yüksek en yüksek high higher highly highest
yüksek miktarda a high amount
yüksek miktarda protein high amounts of protein
yüksek miktarda idrar large amount of urine
daha yüksek bir miktarda at a higher amount
yüksek miktarda a high quantity
yüksek miktarda enerji high amount of energy
yüksek miktarda vitamin high amounts of vitamin
yüksek miktarda lif large amount of fibre
yüksek miktarda enerji a high amount of energy
veya daha yüksek miktarda or such higher amount as
yüksek miktarda tuz high amount of salt
yerli ördek artık büyük miktarlarda yüksek miktarda salgılayabilir. domestic ducks can now excrete large quantities of highly
çok daha yüksek miktarda far higher amount than
yüksek miktarda fon girişi high inflow of funds
anormal derecede yüksek miktarda tuz abnormally high amount of salt
yüksek şeker high sugar
yüksek şeker içeriği high sugar content
yüksek şeker seviyeleri high sugar levels
yüksek şeker seviyeleri high levels of sugar
şeker içeriği yüksek with high sugar content
yüksek şeker suyu high sugar juice
yüksek şeker tüketimi high sugar consumption
en az miktarda in the least
aşırı miktarda oversecretion
denizde bol miktarda balık var there are plenty of fish in the sea
yeterli miktarda q.s.
büyük miktarda large amount
makul miktarda fair amount
önemli miktarda significant amount
büyük miktarda vast amount
önemli miktarda substantial amount
çok miktarda sheer amount
büyük miktarda a large amount
önemli miktarda considerable amount
çok miktarda copious amounts
sınırlı miktarda limited amount
az miktarda tiny amount
büyük miktarda a huge amount
büyük miktarda kanıt large body of evidence
büyük miktarda para large amount of money
çok miktarda dikkatli olmamak out of an abundance of caution
büyük miktarda a large quantity