| sokma veya yanma |
stinging or burning |
sokma veya yanma terimi için benzer kelimeler ve anlamları
|
| yanma veya yanma riski |
risk of burning or scalding |
| sizi veya başka birini tehlikeye sokma olasılığı |
likely to endanger you or another person |
| sokma |
insertion |
| içine sokma |
intromission |
| her işe burnunu sokma |
nosiness |
| her şeye burnunu sokma |
snooping |
| sokma operasyonu |
sting operation |
| sokma hareketi |
thrusting motion |
| perkütan sokma |
percutaneous insertion |
| topluma yeniden sokma |
reinsertion into society |
| sokma operasyonu |
a sting operation |
| başını belaya sokma |
don't get into trouble |
| yönetimi düzene sokma |
streamline administration |
| sokma ve çıkarma |
insertion and extraction |
| kendini strese sokma |
don't stress yourself |
| kendini sıkıntıya sokma |
don't trouble yourself |
| ve düzene sokma |
and streamlining |
| sokma olasılığını azaltmak |
reducing the possibility of stings |
| sokma olasılığı |
the possibility of stings |
| dokuya sokma |
insertion in tissue |
| kendini içine sokma |
don't put yourself in |
| seni içine sokma |
t put you through |
| yanma veya batma |
burning or stinging |
| kaşıntı veya yanma |
itching or burning |
| kaynak veya yanma |
welding or burning |
| sıcak veya yanma hissi |
warm or burning sensation |
| patlama gazlarını veya yanma gazlarını solumayınız |
do not inhale explosion gases or combustion gases |
| elektrik çarpması veya yanma |
electrical shock or burn |
| yanma veya ağrı |
burning or pain |
| karıncalanma veya yanma |
tingling or burning |
| göğüs kemiğinin altında sıkılık, yanma veya ağrı |
tightness, burning or aching under the breastbone |
| yanma veya yırtılma |
burning or tearing |
| yanma, yangın, elektrik çarpması veya yaralanma riskini azaltmak için |
to reduce the risk of burns, fire, electric shock,or injury |
| idrar yaparken ağrı veya yanma |
pain or burning when urinating |
| yanma veya karıncalanma |
burning or tingling |
| yanma veya kaşıntılı gözler |
burning or itchy eyes |
| ağırlık, sıkılık, yanma, basınç veya sıkma |
heaviness, tightness, burning, pressure or squeezing |
| yanma, yangın veya patlama |
burning, fire, or explosion |
| kızarıklık, kaşıntı veya yanma hissi varsa |
if redness, itching, or a burning sensation |
| yanma veya haşlanma |
burning or scalding |
| termal ayrışma veya yanma |
thermal decomposition or combustion |
| yanma veya kaynama |
burning or boiling |
| açık alev yakınında veya yanma ile bakım yapılmalıdır |
care should be exercised near open flame or with burning |
| elektrik çarpması veya yanma |
electric shock or burn |
| yanma |
burnout |
| yanma |
combust |
| yanma |
combustion |
| yanma odası |
combustion chamber |
| yanma borusu |
combustion tube |
| çift double toil ve bela ateşi yanma ve kazan kabarcığı |
double double toil and trouble fire burn and cauldron bubble |