Goca
Sözlük
bağlayan bir köprü
bağlayan bir köprü
teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı
Türkçe
İngilizce
bağlayan bir köprü
a bridge that links
bağlayan bir köprü terimi için benzer kelimeler ve anlamları
bizi bağlayan bir şey
something that link us
bağlayan bir politika
a policy that links
bağlayan bir sistem
a system linking
kendini bağlayan parantez
self-ligating brackets
bağlayan tutkal
glue that binds
böylece bağlayan
thus linking
bizi birbirine bağlayan
binding us together
müşterilerimizi birbirine bağlayan
that connects our customers
bağlayan tutkal
the glue that ties
toprağı bağlayan
binding soil with
bağlayan simge
icon that links
bağlayan teoriler
theories that link
bağlayan bağlar
the bonds that link
bağlayan iplik
is the thread that connects
ülkeleri bağlayan anlaşmalar
agreements linking countries
onları bağlayan borular
pipes connecting them
bağlayan sinyaller
signals linking
birbirine bağlayan cihazlar
interconnecting devices
bağlayan kanıt yok
no evidence linking
köprü metni veya köprü
hypertext or hypermedia
çok uzakta bir köprü
a bridge too far
için bir köprü
a bridge for
arasında bir köprü
a bridge between
arasında bir köprü kurmak
build a bridge between
arasında bir köprü sağlamak
provide a bridge between
bir köprü kurmak
bridge a gulf
arasında bir köprü kurar
builds a bridge between
arasında bir köprü olarak
as a bridge between
bir köprü ileri
a bridge ahead
arasında bir köprü sağlamak
providing a bridge between
bir köprü kurmak
bridge a period
bir köprü görüyorum
i see a bridge
içine yerleştirilen bir köprü
a bridge put in
esnek bir köprü
bridged by a flexible
bir köprü rolü oynadı
played a bridging role
arasında yeni bir köprü kurmak
build a new bridge between
bir asma köprü yükseltme
raising a drawbridge
bir köprü kuruldu
a bridge is founded
sürdürülebilir bir geleceğe köprü
bridge to a sustainable future
nehir üzerinde bir köprü
a bridge over the river
bir diyot köprü doğrultucu
a diode bridge rectifier
muhteşem bir köprü
a magnificent bridge
herhangi bir köprü
any bridges
bir köprü pilon
pylon of a bridge
bir köprü kaldırdı
a bridge raised
hayati bir köprü
a vital bridge
ünlü bir köprü
a famous bridge
geçmişe bir köprü
a bridge to the past
hareketli bir köprü
a moveable bridge
barış için bir köprü
a bridge for peace