iyi niyetle gayret göstermeli

iyi niyetle gayret göstermeli teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
iyi niyetle gayret göstermeli shall endeavor in good faith

iyi niyetle gayret göstermeli terimi için benzer kelimeler ve anlamları
iyi niyetle çaba göstermeli shall make good faith efforts
iyi niyetle gayret gösterecek will endeavor in good faith
gayret göstermeli shall strive
sağlamak için gayret göstermeli shall endeavour to ensure
sağlamak için gayret göstermeli should endeavour to provide
sağlamak için gayret göstermeli shall endeavor to ensure
tanıtmak için eğitim ve öğretim yaparak gayret göstermeli shall strive by teaching and education to promote
en iyi çabayı göstermeli shall make best efforts
en iyi çabayı göstermeli shall make a best effort
daha iyi performans göstermeli should outperform
iyi performans göstermeli must perform well
en iyi gayret best diligence
daha iyi bir yaşam için gayret göster strive for a better life
iyi niyetle in good faith
iyi niyetle platitudinal
son derece iyi niyetle utmost good faith
iyi niyetle inanç good faith belief
iyi niyetle çaba good faith effort
iyi niyetle tahmin good faith estimate
iyi niyetle hareket etmek acting in good faith
iyi niyetle itiraz contested in good faith
iyi niyetle yapılmış made in good faith
iyi niyetle hareket etmek act in good faith
iyi niyetle görüşmek negotiate in good faith
iyi niyetle inan believe in good faith
iyi niyetle çaba sarfetmek make a good faith effort
iyi niyetle verilen given in good faith
iyi niyetle mevduat good faith deposit
iyi niyetle kararlılık good faith determination
iyi niyetle raporlama good faith reporting
iyi niyetle güven good faith reliance
iyi niyetle davranmamak failure to act in good faith
iyi niyetle kabul edildi accepted in good faith
iyi niyetle çaba göstermek endeavor in good faith
iyi niyetle on goodwill
iyi niyetle davranma act of good faith
iyi niyetle hareket etmiş acted in good faith
iyi niyetle inanmak have a good faith belief
iyi niyetle tartışmalı disputed in good faith
iyi niyetle uğraşmak dealing in good faith
iyi niyetle of good faith
iyi niyetle with good will
iyi niyetle birlikte together with the goodwill
iyi niyetle büyüdü raised in good faith
iyi niyetle tartışmak discuss in good faith
iyi niyetle takdir yetkisi good faith discretion
iyi niyetle sağlanır provided in good faith
iyi niyetle sağlanır is provided in good faith
iyi niyetle teşebbüs attempt in good faith
iyi niyetle belirler determines in good faith