onun bakış açısını görmek

onun bakış açısını görmek teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
onun bakış açısını görmek see his point of view

onun bakış açısını görmek terimi için benzer kelimeler ve anlamları
onun bakış açısını paylaşıyor shares her point of view
bize onun bakış açısını ver give us his point of view
onun bakış açısını ver give his perspective
bakış açısını yeniden kazan regain perspective
onların bakış açısını vermek give their point of view
bakış açısını belirten stating point of view
onların bakış açısını anlayın understand their point of view
bakış açısını paylaş share his perspective
bakış açısını alarak taking the perspective of
bakış açısını genişlet broaden viewpoint
bakış açısını değiştir change perspective
bakış açısını değiştir change point of view
tüm bu bakış açısını koymak put all this perspective
bakış açısını teşvik et promote viewpoint
bakış açısını vurgula highlight the perspective
bakış açısını iletmek convey point of view
bakış açısını koru maintain the point of view
bakış açısını yansıt reflect the perspective
bakış açısını düşün consider the point of view
bakış açısını yakalamak. capturing the perspective.
bu bakış açısını paylaş share this point of view
onların bakış açısını vermek to give their points of view
bakış açısını savun defend point of view
onların bakış açısını yapmak make their point of view
bu bakış açısını tekrarladı echoed this point of view
bakış açısını yansıtan reflecting the point of view
bir bakış açısını yansıtan reflecting a viewpoint
bir bakış açısını ifade etme articulate a point of view
bakış açısını temizle clear points of view
bakış açısını sth koymak put sth in perspective
bakış açısını değiştirmek shifting the point of view
bakış açısını tartışmak argue point of view
bakış açısını değiştir change standpoint
birinin acısını boğmak drown one's sorrows
acısını hafifletmek relieve his pain
onların acısını gizlemek to hide their pain
kamera açısını ayarla adjust the camera angle
açısını ayarla adjust angle
acısını ifade etmek expressing his pain
filistinlinin acısını hafifletmek alleviate the suffering of the palestinian
onların acısını hafifletmek compound their plight
onların acısını hissettim felt their pain
olayları farklı bir bakış açısıyla görmek see things from a different point of view
olayları başka bir bakış açısıyla görmek see things from another perspective
genel bakış ve bakış açıları overview and perspectives
onun arkasını görmek see the back of him
onun belgelerini görmek isteyin ask to see her documents
onun geldiğini görmek seeing him coming
onun ötesini görmek için to see beyond his
onun bakış açısından from her point of view