için öngörülen şartlar

için öngörülen şartlar teriminin Türkçe - İngilizce sözlükteki anlamı

Türkçe İngilizce
için öngörülen şartlar requirements provided for

için öngörülen şartlar terimi için benzer kelimeler ve anlamları
öngörülen şartlar requirements prescribed
öngörülen şartlar anticipated requirements
öngörülen tüm şartlar all prescribed conditions
öngörülen şartlar requirements foreseen
öngörülen şartlar conditions stipulated
öngörülen şartlar forecasted requirements
öngörülen şartlar stipulations set out
öngörülen şartlar terms and conditions foreseen
öngörülen şartlar dahilinde within the conditions stipulated by
öngörülen şartlar requisites foreseen
kanunla öngörülen şartlar dahilinde within such terms as are provided by the law
öngörülen şartlar requirements stipulated
n mali şartlar ve maddi şartlar n terms of financial and material requirements
mezuniyet için öngörülen prescribed for graduation
için öngörülen anticipated for
için öngörülen stipulated for
ulaşmak için öngörülen projected to reach
için öngörülen projected for
için öngörülen forseen for
vurmak için öngörülen projected to hit
ulaşmak için öngörülen predicted to reach
kullanım için öngörülen prescribed for use
öngörülen amaçlar için for the purposes foreseen
yarın için öngörülen forecasted for tomorrow
başlamak için öngörülen projected to begin
kanun için öngörülen the law prescribes for
işletim için öngörülen prescribed for operating
sağlamak için öngörülen prescribed to ensure
için öngörülen bütçe budget foreseen for
haziran için öngörülen foreseen for june
için öngörülen etkinlik activity contemplated for
sadece öngörülen endikasyon için only for the indication prescribed
geç için öngörülen foreseen for late
almak için öngörülen projected to receive
için öngörülen usule uygun olarak in accordance with the procedure provided for
satın almak için öngörülen? foresight to purchase?
genişletmek için öngörülen projected to expand
devam eden tedavi için öngörülen prescribed to treat ongoing
için öngörülen rakamlar projected figures for
bunun için öngörülen prescribed for this
için öngörülen prosedürü takip ederek following the procedure provided for
için öngörülen that are forecast to
için öngörülen anlaşma the settlement provided for
için öngörülen bir yöntem a prescribed method for
için öngörülen espoused for
dönem için öngörülen foreseen for period
gelecek ay için öngörülen foreseen for next month
için öngörülen tarih a projected date for
için öngörülen konferans conference foreseen for
2014 için öngörülen foreseen for 2014